Kalbimin rengarenk çiçeğiydin!Sessizliğimi Ne kadar içime akıtsam da Bir çare sunmuyor perişan halime. Düşüncelerimin Ritminde, kalbimin solgun haliyle, Ruhumun prangalar eşliğinde yozluğa sürüklüyordu. Korkuyordum Sana açılmaya, meramımı Anlatmaya, gözlerinde canlanmaya, Şefkatine uzanmaya Çünkü günlerdir aranıyordum Arkandan, yüreğimde nakşettiğin Sevginin izlerinde Senden kalan solumaların Hasreti bağrımı hazin bir şekilde sızlatıyordu. Saadet hanemizde Hazanın sararmışlığı o kadar Bariz bir şekilde görünüyordu ki, Yüreğimden Akan damlalar, dalı terk eden Yaprak misali sinemi hicrana gark ediyordu. Ne olmuştu Bizlere, solgunluğun izlerinde, Nefeslerin üşümeleriyle sevginin eksikliğine! Bir zamanlar Yılların hasretini deruhte Etmek için bir solukta, kalbin vuzuhuyla, Ruhumuzun Süruruyla şefkatin sağnağında Sabahlara denk usanmadan muhabbet eder giderdik. Aşkın sayfalarında, Halin nizamıyla umuda açılan Tefekkür yolculuğuna çıkardık seninle gururla. Mutluluğumuz Mülahaza götürmez kıvamıyla Bulutların nazarıyla kanatlanırdık beraberce. Mali varlığımız İki kilimden müteşekkil Sayılacak kadar pek çok zayıftı. Güz Kapıya yaklaştı mı? Ürperttiler kuşatırdı sol yanımı. Senin Halime vakıf olman sebebiyle, Hamiyetini ruhumun enginline sererdin. Babanın evinde Alışa geldiğin safahatını Bir gün olsun dillendirmeyen edeptin. Her gün Düşlerim yüreğimin Naçarlığına kapı aralıyorsa da Sen benim vazgeçilmez Muhabbet elçimdin, kalbimin rengârenk Çiçeği, umutlarımın vesilesi muhakemesiydin. Mustafa CİLASUN |