Tozpembe Gülüm
Yavaşça yanlara, iner kollarım,
Sarmaya kıyamam, tozpembe gülüm. Dikenin batar da kanar ellerim, Dermeye kıyamam, tozpembe gülüm. Hülyamı, rüyamı, süsleyen nigar, Meftunum ezelden, hem de aşikâr, Nadide aşklardan, en son yadigâr; Kırmaya kıyamam, tozpembe gülüm. Cennete çevirdin, harap güzümü, Gözlerin Kalecik, şarap üzümü, İpekten tenine, varıp yüzümü; Sürmeye kıyamam, tozpembe gülüm. Sınırsız, hesapsız, seviyor musun? Derbeder bağrını, dövüyor musun? Sızlayan sol yanı, ovuyor musun? Sormaya kıyamam, tozpembe gülüm. Toprağın eleyip, can suyu salsam, Yaban otlarını, kökünden yolsam, Nağmeler şakıyan, bülbülün olsam; Yormaya kıyamam, tozpembe gülüm. Sevgin yüreğimde, bir har, kavurur, Çehrenden geceme, bir nur, ay vurur, Sırma saçlarını, rüzgâr savurur; Örmeye kıyamam, tozpembe gülüm. Koklarsam bir nefes, başım dönüyor, İçmesem de herkes, keşim sanıyor, Pembe rengin enfes, yaşam sunuyor; Görmeye doyamam, tozpembe gülüm. 20.01.2021 Muhittin Alaca |