HAFIZ MEHMETToplar güneş şimdi elin eteğin, Aş yerine sofralara gam düşer. Bereketi olmaz balın, peteğin, Iraklarda şimdi bir adam düşer. Ay bacaya küser, güneş geceye, Sanki ona gelmiş bütün yasaklar. Çatlamadan çiy düşer mi goncaya? Her gün yastığına bir rüya saklar... Onunla ısınır yorgun bedeni, Sabır ipliğinden örer bir yumak. Anmaz olur artık çekip gideni, Ölümle eş olur artık uyumak. Bir zamanlar devdi, şimdi bir cüce, Eğilmezdi, başı karlı dağ gibi. Bir ömür bitmedi kanlı ışkence, Eridi yüreği kızgın yağ gibi... Yolu düştü şimdi bir barakaya, Ne köşk arzuladı, ne saray bildi. Kaç kurşun yemişti arka arkaya, Geldi son durağa sesi kesildi. Tahta sedirine son kez uzandı, Isırdı karanlık göz bebeğini! Önce yavaş yavaş ciğeri yandı, Karıncalar kemirirken beynini... Künyesine yazmışlardı, bir deli! Boynunda asılı kirli bir nuska. Gülmedi kendini bildi bileli, Halbuki, yenikti büyük bir aşka... Hayrettin YAZICI |