İlk Kar
Sabah uyanırsın, annen seslenir:
"Esra koş bak, kar yağıyor." Yataktan fırlar pencereye koşarsın... Kar yağmıştır ama sadece yeryüzüne değil, Ruhuna da yağmıştır. Acele acele kahvaltı yaparsın Eldiven, atkı, bere ne bulursan kuşanırsın Fırlarsın sokağa, arkadaşlarını çağırırsın Bütün mahalle toplanır bir arka bahçeye. O ilk kar topunu elinde tuttuğun an Senden mutlusu yoktur. Sonra başlar kar topu savaşı. Dünyadaki en güzel, en masum savaştır; Ensenden içeri giren karlar Seni titretip hasta etmezse eğer. Savaş bitince kendini karların içine bırakırsın Yumuşacık karda yuvarlanırsın, Elini ayağını hareket ettirerek bir melek yaparsın. Sonra bir arkadaşın bağırır: "En büyük kardan adamı ben yapacağım!" O an ikinci bir savaş başlar. Kardan adam savaşı daha çetindir. En iyi ve en büyük kardan adamı ortaya çıkarmak için Üstün başın sırılsıklam olana kadar Bir heykeltıraş dikkatiyle çabalarsın. Kömürden gözler, havuçtan bir burun, Kardan adamın üşümesin diye Kendi atkını feda edersin. Ve sonuçta herkesin kardan adamı muazzam olmuştur, Bu savaşın kaybedeni yoktur, herkes mutludur. Hava kararana kadar dolanırsın kar altında Yorgunluk ve üşüme seni eve yollayana kadar. Annen eve sırılsıklam girmene izin vermez, Kapı önünde çıkarırsın üstünü ve sobaya koşarsın Babana heyecanla kardan adamını anlatırsın. Büyük ihtimalle konuşurken uyuyakalırsın. Babanın kucağında yatağına yol alırsın. |