YÜZÜMÜZ GÜLSE DE
Fikrimden bir gül süzülür
Düşer ince ince pencere kenarından Bir kuş havalanır, Bir limandan geçer mi martılar? Şarkılarını ezberler mi, gençlik parkında dolaşanlar? Ya da Ulu Cami önünde mendil açanlar? Gözlerimden bölük pörçük bulutlar geçer. Hasret mi taşır yoksa özlem mi tüter? Ufkumdan az önce bir güneş batar. Utancından mı bu kızıllık, yüreğime yangın salar. Bilmezsin neden erkenden düşer saçlara ak? Belin iki büklüm olmadan durman yasak. Hadi kalk gidelim Şelale’ye, bir çay ısmarlayayım. Dağıtalım efkarları başımızdan, keyfimize bakalım. Ne de olsa bu derdi, bu yüreği taşırız içimizde. Yüzümüz gülse de içimiz kan gölü vaziyetinde. Sorarım kendime hayatın yorgun yüzü Neden düşer yüzüme? Sorumlusu kim, omzuma yüklediğim Bu hüzünle, Gölgem vurur mu pencerene? Yıktın bütün kelimeleri üstüme. Sözlüğüm darmadağın. Fikrimden bir gül süzülür. Ansızın Nesimi gibi derim yüzülür. Hadi kalk gidelim Şelale’ye, bir çay ısmarlayayım. Dağıtalım efkarları başımızdan keyfimize bakalım. Ne de olsa bu derdi, bu yüreği taşırız içimizde. Yüzümüz gülse de içimiz kan gölü vaziyetinde. M.Ö./2008 kahramanmaraş |
Ne de olsa bu derdi, bu yüreği taşırız içimizde.
Yüzümüz gülse de içimiz kan gölü vaziyetinde.
kutlarım...hüzünlü bir keyif aldım yine...
saygımla...