Tekleyen Kalbi Sorma, Gamların Otogarı
Erdirmeye az kaldı, emaneti menzile
Gönlümü gözlerimden, tutuşturan şasem yok Kıyaslanmaz halimle, kelaynak kuşu bile Aklımı kıskandıran, kalpten kalbe şosem yok Tekleyen kalbi sorma, gamların otogarı Feleğin piyonları, oynatır isyankârı Dağıtmaya kalkışsam, başımdaki efkârı Tedbirlerim nafile, rüzgârlardan hissem yok Lidyalıların aşkı, söz konusu olunca Aklımın hükmü kayıp, gücüm aciz kalınca Beni bende sanıyor, can safına gelince Gölgem bile emanet, kap kalın bir ensem yok Talihim vurgunlarla davranınca müşterek Hepten yanlış gerilmiş, düşlerime zemberek Yürek denen kozamda, olmadı sevgim ipek Gönlümün sarayında, sultanım yok, kösem yok Âşk yolunda çarkımı, hayaliyle döndüren Gönlüme demir atıp, ben nefsimi kandıran Bir anlık görüntüsü, ömürlük sevindiren Gözlerimi gönlümce, saracak elbisem yok Kaderimle kederim, kurmuşlar bir ittifak Dosta giden yolum yok, geceler çıkmaz sokak Alınmasın yıldızım, burcum da sanki oğlak Hayalleri sel aldı, düşlerimle celsem yok Yazan kalem utansın, canı hicrana medyun Hasret, gurbet iç içe, destursuz sürer oyun Hüzünler ülkesinde, canım kalalı mahzun Feleğin dümenine, çakacak plâsem yok Yaşanmamış zamanı, felekten saydırarak Ömrümden çalınanı, yerine koydurarak Mutluluk formülünü, canıma uydurarak Hesap kitap yapacak, cebirim, hendesem, yok Cesedime can veren, çekilen yaydan gergin Beklesem de umutla, çıkacak diye bir gün Yılların bedenime yüklenmesi çok çirkin Yıldızlar da olmasa, anlayan hiç kimsem yok Gariban tayfasının, yeni nesil ırkıyım Yusuf’un Züleyha’dan, kayda değer farkıyım Delibal’ın dilinde, gariban bir türküyüm Sürmeli yollarında, anlatacak kıssam yok Celil ÇINKIR - DELİBAL |