Güz gülümŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Kuş yok olmuş geldiği yere dönüp kaybolmuş gök yüzünde
Her biri ayrı bir makamdı kederlerimin sen gelinceye kadardı bir hayat bir kitaba sığar mıydı kalemime yeni taze bir ilham gelmişti her yana senin adını yazıyordum yine de anlatamıyordum yüreğimdeki telaşı sana bakıp gürlemek gülümseyip kahkahalar atmak seni şenlendirmek isterdim hançeremden cılız korkak bir ses çıkardı en hassas en kalbi kırık anımda bile seni sarıp sarmalardım çünkü sen yaralanıp dalıma tüneyen garip bir kuştun güz gülüm derdin bana ben de nadide bir gül olduğuma inanırdım elbette ki güz gülleri çabuk solardı bu kirli dünyada her nefes alışım soluduğum taze hava senin ıtrın derdin ya nasıl buluyorsun böyle naif cümleleri deyip şaşardım sonra kafanı sağa sola çevirir kahırlanır ne yazık ki dünya çok kirli demekten alı koyamazdın kendini halini anlar o an susar uzun bir süre konuşmazdım ben her gelişini gidişini bayram günü sayıyor kağıt kabilinden ne varsa habire yazıyordum bir hayat bir kitaba sığar mıydı neydi seni havasız soluksuz bırakan ki kılı kırk yaratan ben derdin nedir yazık ki anlamıyordum sıska bir günün ardından sen gelirdin benim çiçeklerim çiçek çiçek boy verirdi hasılı geçti kervanlarımız bir solukta bitti zaman tükendi yol ıssız kaldı senin bana benim sana yaratmak istediğimiz o bol oksijenli dünya yıkıldı yerle bir oldu bir daha kapımı çalmadın yok olup giden bir yıldızdın sen bana gökten armağan edilmiş bir melektin kayıp gittin gök yüzümden nefessiz kaldı atmosferim kalemime bir güç geldi yeniden giderken bıraktığın aziz aşkınla oyalanadım seni yazdım masallara böyle bir aşk ancak masallarda olurdu bir yaralı kuş birde güz gülü varmış gül üşümüş kış gelince Yüksel Nimet Apel 6.Ocak.2021.Bodrum |