SUSTUM...Bazen mutluluk Tatlı bir kelimede gizli Bazen tatlı bir bakışta Bazen sıcak bir sarılmada Toz tutmuş mutluluklarımi İndirdim tozlu raflardan Hayatın anlam ve manasını yitirdiği demde Hayata anlam mana yüklemek istedim Gözlerimin gördüğü her şeyden arınarak Görebildiğim en son gözlere Son kurşunu sıkar gibi vuruldum Ve son durak dedim benliğime Acıları kederleri geride bırakarak Merhaba dedim Manasız düşünceler mana Acıyla harmanlanmış yüreğim Acılarına melhem buldu Geçem gündüzüne koşarken Güneş ayın kıskanç bakışları arasında Sif kaderine inat benim icin doğdu Geriye dönüp bakmak Kadere bir mektup bırakmak gibi geldi Yazdığım mektupta sadece bir kelime vardı Ben mutluyum mutluluğu buldum Yazacak başka kelama gerek yok Kifayetsiz satırları sildim lugatimdan Ne varlığa nede yokluğa Takmadım kafamı Varlığım da o yokluğunda o olmuştu Nefes oydu nefessiz kalmakta o Dikiş tutmaz yaraların En güzel doktoru en güzel hemşiresi Hayata dair yeniden yaşama sevinci Feleğe inat nefes almak Ve yeniden kocaman bir nara atarak Kahpe dünyaya tekme sallamak Sıcak yuvanın En sıcak halı Ekmeğin aşın en güzeli Halil İbrahim sofrası gibi Tatlı bir gülüşü Bakışları ok olup saplanır yüreğime Gözlerimden yaş değil Mutluluk dökülür Bazen nazi dahi alıp götürür beni benden Yüreğim sevdimi Ne akı görür ne karayı Yüreğim sevdimi Ne hatayı görür ne kusuru Yüreğim sevdimi Ne kusur arar nede kusurluk kelam Bazen şarjı bitik batarya gibi oluyorum Bazen koca bir dünya oluyorum Ama içi boş anlamlar manalar yitik kalıyor Dilimden bir tatlı kelam dökülür Kelam duvara çarparak geri gelir Bana ulaşınca taş olup Yıkar tarumar eder yüreğimi Bazen sesiz sedasız akan bir nehir olurum Bir damla acı söz düşer icerime Durgunluğum deli çağlayan olur Fırtına kopar derinliklerimde Viran olan ben malamat olan yine ben ölürüm Bir yanım mutluluktan uçmaya başlarken Diğer yarım Hüzün kokmaya başlamıştır bile Sağım solum karıştı Hangi yana baksam feleğin hikayesi Katıksız safi düşüncelerim Aşka dair sevdaya dair Sevmeye dair Hatta ölüme dair Hep dik durdum hep başım dik oldu Üzüldüğüm kadar Üzmeyi beceremiyorum Taş atarlar bazen kaya Bazen ayaklarımın altında dinamit patlatirlar Sevdaya aşka sevgiye ve yüreğimdeki yerinden dolayı Kızamıyorum Yapamıyorum Kırılırken kıramıyorum Oysa Hayat küçük şeylerde gizli Oysa hayat tatlı bir kaç kelimede gizli Oysa hayat tatlı bir bakışta gizli Her şeye rağmen seçebilmek Sevdiğini sevildiğini unutmamak Arada bir de olsa Haykirmak gerek Seni seviyorum diye Ne dil ne yürekte yalan olmadan Katıksız saf ve temiz Güneşi ayı yıldızları kıskandıracak kadar Haykırarak nara atarak Seni seviyorum demek gerek Ben hep öyle yaptım Katıksız saf ve yüreğimin sesiyle Bazen maneviyat Bazen maddiyat Bazen tatlı bir söz Bazen acı yüklü söz Bazen kefen Bazen gelinlik Bazen toprak Bazen eşilmiş mezar misali Varlık yokluk ikisi de insan için Varlık var iken şimarma Darlık gelince sapitma Der atalar Var iken vezir yok iken rezil Dil varlıkta bal damlatir Her sözün ardından Yokluk gelince dilden zehir akar Her kelamın ardından İkiside insan için biçilmiş gömlek Hangisi uyar bedenine onu giy Pişmanlık fayda vermez gelecek zamana Geride kalan kelamı tamir edip getirme gelecek zamana Her sözün ilaki vardır bir kaidesi Sözü söyleyene değil Söyleyene bakmak gerek Hak ile batıla Huzur ile mutsuzluğa Kefen ile mezara Gelinlik ile duvağa Tatlı dil ile acıya Zehir ile bala Tümüne insanın yüreği dili sahip Hangi kelimeler dökülecekse dilden Yürek karar verir Söz tatlı ise iki yürek mutluluk yüklenir Söz kötü ise iki yürekte mutsuz olur Ahir zamani zaman içinde yaşamak için İnsan gibi... Hayra ve şere Hazır olmak gerek Yarın ölüm varmış gibi... Hüznümün döküldüğü yerde Yine ben vardım Gecenin karanlığında Ruhumu idam ettim Güneş Tan vaktinde uyandırdığı vakit beni Biliyorum yeni bir gün Yeni bir nefes Ve ben halen Ona aşık onu seven biri İster deli desinler ister veli Tek gerçeğim var onu gördüğüm O ilk günden beri... |