ANAHTAR DELİĞİNDEN IV
acılarımıza
o gri hüzünleri karışıyor şimdi bozkır tenli çorak toprak yüzlü çocukların. bir ihtiyarın bastonuyla karışık savurduğu küfürler çınlıyor kulağımızda bir dal kayısı kadar değeri olmayan çocuklara ettiği... ağıtlarımıza takvim yaprakları dökülüyor şimdi bu son mevsim ve yok pahasına tüketilmiş bir ömre dair. bir kara trenin penceresinden atılan konserve kutuları gibi kokuyor hatıralar hiç bilmediğimiz diyarlara saldığımız selamlar gibi geri dönmüyor giden günlerimiz içimize keloğlan masallarından bir türkü sızıyor şimdi hiç söyleyemediğimiz aşkımız gibi sen bir aysın ben kara gece ki sevda akıyor içimizden gizli bir nehir gibi ıslanıyor bütün renkler arsız fırçalar dolanıyor ruhumuzda şimdi hiçbir renge benzemiyor hüzün ağır bir karanlık gibi çöküyor üstümüze FATİH ŞAHİN IŞIK ŞAHBEYİT |
Yüreğine emeğine sağlık
_________________________________Selamlar