Garîp ırgat gibi gezerim burda
Beni bir Sultan’a köle yazmışlar,
Mesleğimle benim bir adım var da;
Soyum Kahraman’dır dile yazmışlar...

Âdem baba olmuş evrende onat
İblis de eylemiş birazcık inat
Ol deyince oluvermiş kâinat;
Doksandokuz esmâ ele yazmışlar...

Nerden geldiğimi hiç bilmez miyim
Yaratana secde hiç kılmaz mıyım
Söyledi ki Rabbin ben değil miyim;
Sensin dediğime "belâ" yazmışlar...

Yüce kudretinden rahmet yağarken
Koca dünyâ çekirdeğe sığarken
İnsanoğlu dünyasına doğarken;
Her kulun hâlini bile yazmışlar...

Tekbîr sadâsıdır mü’minin marşı
Düzgün söylemezsen olursun şaşı
Kibirlenme sakın Rabbine karşı;
Nemrutun beynini kıl’a yazmışlar...

Yazı için ele alsan kalemi
Hemen yazma evir çevir kelâmı
Kelâmdan da önce Allah selâmı;
Kaf dağından esen yele yazmışlar...

Buradayız dörtbin seneden beri
Koruyoruz bize emanet yeri
Savaşı, barışı, sonra zaferi;
Tuna’lardan coşkun sele yazmışlar...

Şenlendirmiş dedem bunca sahayı
Adım adım çiğneyerek sahrâyı
Muzaffer olalım diye duâyı;
Küheylan koşarken nal’a yazmışlar..

İstanbul ikramı bize kaderin
Hikâyesi zordur anlamı derin
Müjdesidir hem de o Peygamber’in;
O güzel adını güle yazmışlar...

Zorla olmaz gönül itikad gerek
İnsanlar içinden seçilmiş yürek
Allah Rasûlüydü hem de mübarek;
Çileli ömrünü çöle yazmışlar...

O dur bu çöllerin haklı gururu
Olmuş mahzûn gönüllerin sürûru
Ümîdim var çöle inen O Nûr’u;
Cennete götüren yola yazmışlar...

Acaba yanında kıymetim ne ki
Var mıdır varlığım milyonda iki
Değerli, kıymetli, mukaddes yükü;
Bencileyin garîp kula yazmışlar...

Tahminim bu nefsim gelmedi dize
Acep ne dersiniz sorsalar size
Duâlarım kabûl olursa, bize;
Muhabbet bâbında çile yazmışlar...

Tuzaktır kasalar masa ve nisâ!
Kulluk kavî olsun olmasın kısa!
Kalpten sarılmalı sâde ihlâsa;
Yollara bin türlü hile yazmışlar...

Bana kâfi gelir tek bir şişeği
Kalsın develer de önde eşeği
Ele verin ipek atlas döşeği;
Bizim yorganı da çula yazmışlar...

Kudret kalemleri kısmet yazarken
Koşmadım ileri kimseden erken
Gözümün önünde gülistân varken;
Nasîbimi kuru dala yazmışlar...

Nasıl geldik çöle kiminle neyle
Tarifi imkânsız sırlı bir şeyle
Kıldan çadırımda binbir çileyle;
Yaşadıkça hâlden hâle yazmışlar...

Sülûk ettim dâim müstakîm yola
Nâmert gölgesinde vermedim mola
Değer mi veririm maddeye kula;
Bir kısmını para pula yazmışlar...

Murat Kahraman
03.01.2021/Taraklı