TAŞ RENKLİ TAŞELİ KUŞLARI
Farkında olmadan, yıllar alıp götürdü bizi,
Bilmiyorduk gurbet girdabına döktürdü bizi, Hengâmeler kendi kendimize küstürdü bizi, Taş renkli Taşeli kuşlarını duyamaz olduk. Yokluk bir lokma, bir hırka köle yaptı gurbete, Çocukluğu unuttuk da hasret kaldık sohbete, Bir robot gibi hazır olduk her daim nöbete, Taş renkli Taşeli kuşlarını göremez olduk. İlk anılarını saklarken hüzün demetinde, Bulunmadan bir kez olsun daha yar hizmetinde, Duyulmadan yar sevdası bir aşkın gametinde, Taş renkli Taşeli kuşlarını çözemez olduk. Nice dostluklar, arkadaşlıklar gerilerde kaldı, Sanal dostluk ve arkadaşlıklar gerçeği çaldı, Ortada kalan nice ulu çınarları aldı, Taş renkli Taşeli kuşlarını bilemez olduk. Ana, baba ya da neyimiz kaldı ki gerimizde? Kara kasvetini kustu geceler yerimizde, Hepsi rüya, kalan bir mezar taşı berimizde, Taş renkli Taşeli kuşlarını bulamaz olduk. 12.04.2012 Durmuş Ali Özbek |