Öztürkler neye ne derHakan diye lidere der Kalleş diye alçaga der Benek diye çile bene benzeri şeye der Nasip diye kısmete der Müessil diye sorumluya der Şirret diye cirkefe der Mendebur diye niyeti bozuga der Manita diye sevgiliye der Esinleme diye tasarım esere der Erozyon diye depreme der Muhakeme diye hesaplamaya der Mertebe diye mevkiye der İtimat diye güvene der İtibar diye haysiyete der Çiselemek diye yağmur atıştırmasına der Mabet diye mahzene der Hayran diye taraftara der İtina diye temiz işe der İstihak diye ağırlığa der İstikak diye aşa maaşa der İkram diye ağırlamaya der İstikrar diye devamlılığa der İstismar diye tacize der İstirahat diye dinlenmeye der İstiraham diye ricaya der İştirak diye katılıma der Hayta diye hayırsıza der İrade diye şuura der İkrah diye tiksinme nefrete der Sedat hunkar Karamecnun Cennetullah |
Tebrikler kaleminize. Sonsuz saygılar...