Deli kim?Durmuş dere kenarında, Sırtında eski bir aba, Bakıyordu akan suya. Çöktüm usulca yanına. Selam verdim,bir an baktı. Sus diye işaret yaptı. Dönüp tekrar suya baktı. Bir tuhaflık yoktu su da. Dedim ki ne yapıyorsun? Suya bakıp duruyorsun? Su akıyor gülüyorsun! Sus diye işaret etti. Meşgül etme beni dedi. Ona yüklerim derdimi. Bütün geçmiş zamanı mı, Sen de dene,dedi durdu. Biraz gırgır yapmak için. Dedim ki şimdi yükledin, Sonra nasıl alacaksın? Kalktı ayağa dikildi. Gözlerinden şimşek çaktı. Kızgın kızgın bana baktı. Yüklemezmisiniz,dedi. Geçmiş zamana günahı? Kayıp edilen zamanı Alıyormusunuz geri? Yaşadığınız anları, Siz hiç geri aldınız mı? Yukarıdadır sarayım. Sabah burdan gönderirim. Gider orada toplarım. Ben buranın kralıyım. Dedim su aşağı akar. Yüklerin onunla gider. Yukarıya nasıl çıkar. Oradan nasıl alırsın? Eline bir odun aldı. Ne var şaşıracak dedi. Deli aklın yetmedi mi? Zaman hep geriye akar. Hemen ordan uzaklaştım. Saray dediği yerdeydim. Eski bir değirmen gördüm. Haykırıyordu arkamdan, Koşun yakalayın onu. Havada sallar odunu. Bana doğru koşuyordu. Böyle atlattık bu günü. Merak ettim araştırdım. Tanıyanlarla konuştum. Orada sele kaptırmış. Hanımını çocuğunu. Değirmen dededen kalmış. O gün onlar oradaymış. Ansızın yağmur başlamı. Dere birden dolup taşmış. Tek kurtulan deli olmuş. İki yıl tedavi görmüş. Dereden ayrılmaz olmuş. Zararsız deli dediler. |