TÜKENEN KALEMLER
TÜKENEN KALEMLER
Kaşlar kalem olup yazarken kendi Tükenmez kalemler aşkla tükendi Tükenmeyen bir aşk kaldı içimde Kâlbim gözden akan yaşla tükendi Kimi köşelerde ıssız kuytuda Kimi gecede sen derin uykuda Kaşın kalem oldu düştü k/ağıda Gönlüm kalem kalem yasla tükendi Kalemin ucunda dönerken âlem Aşk ile hasreti yazdı her kalem Kâlbim kan ağlarken ben nasıl gülem Kalem bir akılsız başla tükendi Aktaş kalem biter gelir yenisi Aşk bitmez âlemde gelir gerisi Baktıkça yüzüme esin perisi Kalem gül yüzünde aşkla tükendi Şaban AKTAŞ 27.12.2020 - 07.45 Görsel: Şaban AKTAŞ AŞKI SENDE BULDUM BENDE YAŞADIM Seninle geçtiğim Nevşehir yolu Serinde gençliğin aşk ile dolu Utulmaz coşku neşe dopdolu Aşkı sende buldum sende yaşadım Uçhisar Kalesi Paşabağları Güzelyurt Vadisi Hasandağları Melendiz Çayı’nda sevda çağları Aşkı sende buldum sende yaşadım Üçgüzel önünde döndün yüzünü Asmalardan süzdüm üzüm gözünü Tel tel söyler saçın aşkın sözünü Aşkı sende buldum sende yaşadım İğde çiçekleri hâlâ sen kokar Sular gürül gürül gül diye akar Savrulur saçların aşk beni yakar Aşkı sende buldum sende yaşadım Söyle Hasan Dağı söyle Erciyes Aşk ile külden mi geliyor bu ses Kızılırmak boyu aşk dolu nefes Aşkı sende buldum ben/de yaşadım? Şaban AKTAŞ 27.12.2020 -14.12 AY DOĞU UFUKTA GÖRÜNDÜ YÜZÜN Ay doğdu ufukta göründü yüzün Yeni ay Yeni Yıl kutlu olsun yâr Gün battı kâlbime battı gül hüzün Gül kurusu bulut benim olsun yâr Her dolunayda gül yüzün gecede Gecenin ecesi yâr pencerede Şarkı türkü şiir dilde hecede Yüzüne her sözüm senin olsun yâr Ay yüzünde sana şarkılar yazdım Gerdanında aşkla inciler dizdim Şavkın ile serin sularda yüzdüm Sana hasret kollar senin olsun yâr Ay doğdu gün battı gül şafak attı Düşlerim gecenin koynunda yattı Aktaşım hasretim canıma yetti Hasret türkülerim senin olsun yâr Şaban Aktaş 27.12.2020 -18.53 Görsel: Şaban AKTAŞ Bu akşam - Antalya BİR IŞIK YAK! Bir ışık yak gece karanlığında Saçında yıldızlar uçup dağılsın Zülüflerin tel tel ay şafağında Uçuşan yıldızlar gözünden yağsın Salını salını uçan uçurtma Zülfünün telini gözden kaçırtma Koparıp telini dağlar aşırtma Gözünden gönlüme özlemin yağsın Rengârenk uçuşan zülfün telleri Aşk ile hasretin esen yelleri Elimde zülfünün sırma telleri Sazımın telleri göğsünde çalsın Gözün ışığıyla yansıyan nuru Gönülde aşk ile yıldız yağmuru Gül yüzün tertemiz berrak dupduru Çoçukça sevincin yüzünde kalsın Aktaş sicim sicim aşksa bu yağan Güldür gül yüzünden özlemin sağan Saçlarında sevda seli çağlayan Gökkuşağı hüznüm yüzünde kalsın... Çiy düşen güllere gözlerim yağsın... Şaban AKTAŞ 27.12.2020 - 10.31 Görsel: Şaban AKTAŞ HAVAYA BAK! Sabah nasıldı şimdi nasıl Nereden nereye Dağıldı bütün bulutlar Vakit öğleden sonra Yine günlük güneşlik Eskisinden eser kalmadı Fakat rüzgârın şiddeti Daha da arttı Fırtınalandı ortalık Sert bir kuru poyraz Sallanıyor kapı pencere Eğilip doğruluyor dallar Bugün kırılır bu camlar ya Haydi hayırlısı bakalım Ne varsa yaprak gazel Savruluyor yerden yere İyi gününde değil Antalya! Şaban AKTAŞ 27.12.2018- 15.15 Fotoğraf. Şaban AKTAŞ ÇETREFİL Kimi insanda ağız var, dil var Kokususu mis Dudak var Bin çiçekli süzme bal Kimi içinden pazarlıklı Ağzı çenekli Kokusu çekilmeyen pis Güzelavratotu Çetrefilli Belladonna, Kimi dikenli dal, palmiye, Dişbudak var, hasretim uzun Dilimde tuzun Gülde diken dal niye?! Şaban Aktaş 27.12.2018 - 12.26 ESKİSİYLE YENİ Aklına gelmezdi kimsenin Antalya’da kışın böyle olacağı Havanının aniden değişip Buz kesip soğuyacağı... Hiç böyle değildi eskiden; Bir bakmışsın günlük güneşlik Bir de bakmışsın kararmış Gök, yüzünü kapatmış tamamen Koyu gri, kesif; kümülüs Yağmur yüklü bulutlar sarmış.. Bambaşka bir iklim Öyle bir sert soğuk Sanırsın bu rüzgâr, vuvvv vuvvv Doğu Anadolu’dan Ta Erzurum, Van’dan esiyor, Sahil değil sanki yayla Elim ayağım buz kesiyor... Çok çok değişti Nerede o eski Antalya; Hanımeli yasemin Turunç çiçeği kokan Kaleiçi sokakları; Akdeniz Çiçek Pasajı Yedikule, Kardelen, Dembar Yolgeçen Hanı Meyhanelerinde sabahlar İskelede, mendirekte Dalgakıranın eteklerinde Koynumda sevgilim Candan özge can Ağartırdık şafakları... Kırkmerdiven’den iner Mermerli’den çıkardım... Hele benim doğduğum semt Değirmenönü, Taşlık Mahallesi Hani eski bağlar bahçeler O portakal ağaçları Oluklu kiremitli evler Konaklar yok yerinde Her yerde beton binalar On onbeş katlı AVM’ler Üstüstevler * yükseliyor Tanıyamaz oldum doğduğum kenti Kayboldu yok, güzelliği dile destan Bir yeryüzü cenneti... O eski sıcaklığına hasretim Elim ayağım buz gibi Ben yaşlandım gittim Değiştikçe değişti iklim Çıkasım gelmiyor hiç Sıcacık yatağımdan dışarı... Nerede o eski Antalya Doyumsuz baharı yazı Ilıman kışları Çöktü kar ayazı; Yerinde yeller esen Hatıralar gibiyim, Gökyüzünde karabulutlar Uçup giden liman kuşları... Şaban AKTAŞ 27.12.2018- 09.21 (*) Üstüstev : Apartman yerine benim türettiğim bir sözcük. AYNASI ÇUKUR Kulak ver sesime Aynası çukur adam Dinle beni kardeşim Sen istemesen de Şiirim seni oyacak Dağıtacak selim seni Kıyısına koyak koyak! İlham alıp Su yüzünde aynadan Dönüp aynana "Bu ne biçim adam?" Diyeceksin, İşte o zaman aynına Kendin tükür adam! Şaban AKTAŞ 27.12.2018 - 12.00 HAYAT Hepimiz ayrı bir parçasıyız O en büyük yapboz oyunun İrili ufaklı her şey, Aklına gelen her nesne Nasıl dağılmış ise çevrene Dağılmış öylece Bir büyük patlamayla Sonsuz büyük evrene... Bak güneşe ay’a Takımyıldızlar, gökadalar Boşlukta yer bulup Yerleşmiş fezaya, Sanma ki hep öyle kalacak Sürekli kayma var Biri var olur iken Bir diğeri yok olacak Böyle sürer hayat ancak Akasmaya benzer yıldızlar Portakal ağaçlarına Çiçek çiçek, dal dal Meyveden tohuma duran Vakti gelince düşen Yeni yerine yerleşen... Şaban AKTAŞ 27.12. 2018 - 17.18 KÖTÜ SÖYLEME! Her insan nasılsa öylece güzel Güzelsin de sakın çirkinsin deme İnsan canı eli diliyle üzer İyi şeyler söyle kötü söyleme! El yarası geçer dilinki geçmez Kemiği yok dilin kendi yön seçmez Dile yön verirsen ağzını açmaz Aklını kullan da kötü söyleme! Aklın fikrin kötü düşle mi dolu Kötüden fayda yok, bırak o yolu Mevla yarattıysa sen gibi onu Sev onu da sakın kötü söyleme! Sordun mu kendine kim yaratanın Anan mı baban mı kim verdi canın Her sabah ufkunda ağaran tanın Saygı duy doğana kötü söyleme! Şaban AKTAŞ 27. 12.2018 GEL BU GECE! Gel bu gece seninle bir olalım Demlenelim biraz kafa bulalım Ne var ne yok nasıl hal dert soralım Muhabbet demini alsın bu gece! Dost dost ile candan cana kaynaşır Gönül sevdiğinden yana yanaşır Tut elimden beni dağlardan aşır Gönüller muradın alsın bu gece! O ne güzel sımsıcak bir bakıştır Bakışına sümbül güller takıştır Sensiz mor dağların yolu yokuştur Dost felekten bir gün çalsın bu gece! Ceylan gözlerinde gözlerim kaldı Ellerinden tuttum dizlerim saldı Aşk bir rüya değil, gerçek masaldı Tüm masallar gerçek olsun bu gece! Bir dolu içmeye mudur sebep Tamburam rebapsa yüreğim kebap Doldur/sun Aktaş bir dolu lebaleb Lebinden bir yudum alsın bu gece! Şaban AKTAŞ 27.12.2018 -19.22 GÖNÜL BAĞLARINA DOKUNMA! Dokunsa dilime dilin dudağın Dağıtırsın beni sen darmadağın Boşlukta bulurum tüm bedenimi Değmesin dokunma o gül yanağın! Korkuyorum senden alırsın beni Bir dünya verirsin bana yepyeni Neredeydin gülüm ezelden beri Her an intifada gör gönül dağın! Gökte ay güneşe uzaktan bakar Sürecek ayrılık mahşere kadar El değersem sana kıyamet kopar Ek biç cennetinde bu gönül bağın! Aşkı Tanrı, aşk da onu yarattı Yok etti kendi özünü arattı Altı ateş sanki üstü sırattı Cehennem misali kor yanardağın! Fıratı Sırat’ı geçtim de geldim Aşk ile narını içtim de geldim Bir yanardağ idim göçtüm de geldim Hem külü hem gülü vardır bu/dağın! Aktaş deyip geçme kirece döndü Kireç deyip geçme ilaca döndü Aşk tüten başında kaç baca söndü Küllerinde güller açan bu bağın! Şaban AKTAŞ 27.12.2018 - 23.20 |
Güzel bir şiirdi , beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı içtenlikle KUTLUYORUM...