CanŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Melamet ehli olamadık ama, çok şükür ki bizim de Can-larımız, bizi Can görenler var.
zor diyorlar aşka karşı dayanmak
zorluğuna rağmen bezemeyiz Can kâbuslu geceden hayr’a uyanmak kaderi kendimiz çizemeyiz Can isimler yazarız toprağa kuma mektub bırakırız kapıya cama kendimize eza ederiz ama cananları asla üzemeyiz Can gözyaşımız olmuş suyumuz bizim derinlere dalmak huyumuz bizim kısa kalsa bile boyumuz bizim biz bu sığ sularda yüzemeyiz Can senin de gördüğün benim gördüğüm yar için kalbime ateş dürdüğüm topumuzu esir etti kördüğüm Hakk yardım etmezse çözemeyiz Can çile çekmek aşkın çırası gibi cehennemle cennet arası gibi yaksa bile bıçak yarası gibi yine acısını sezemeyiz Can bizi yakan kaynak ebedi sırdır bir anlık güman ne huzur ne hırdır vuslat gelmese de sevgimiz kârdır kârımızı ipe dizemeyiz Can kimlik kazanır aşk ile kimlikler kurumaya durdu çayır çimlikler maalesef devre dışı demlikler çayımızı küpten süzemeyiz Can yarden gelen zehir ilacmış balmış tavizsiz sevdalar fincanda falmış çöllerin tapusu Mecnun’da kalmış sahibli zeminde gezemeyiz Can umudunu sakla hep ciddiyetle bedel ödemeye kalkış diyetle direnelim halis muhlis niyetle kendi sözümüzü ezemeyiz Can derdine Can, yeni dertler ekleme gül görmeden bülbül olup cikleme Aydın’dan ümitvar bir söz bekleme nâmümkün vaadler düzemeyiz Can 05. 11. 2020. Aydın Bayrakdar Şiirime ses olan yayıncı ve şair dostum Mustafa Karaahmetoğlu’na teşekkür ediyorum. |