Neden açlık çekeriz?Sen benden çok iyi bilirsin tokluğu, Ben de senden daha iyi bilirim yokluğu. Ey benim cebi dolu, yüreği boşum Daldan dala uçup duran şen şakraç kuşum Benlik denizinde boğulmuş sarhoşum Sen aç kalmadın, açık kalmadın, İkinci el üçüncü el defter kitap almadın. İkimizin çok ayrı alnımızın yazısı. Aç karnına yattığım akşamların ardından Çaresiz, çok sabahları bekledim Sabıra umut, umuda sabır ekledim Sen bilmezsin ayan beyan bilen var Mutluluğun da bile az çok benim hakkım var Ben hayata, hayat bana bilenir Kalbim kuşatılmış şehir Direnirim, düşmem beklenir Günden güne hicran çadırları eklenir. Acımasız saldırılar sıklaşır Mogol askeri gibi dertler, bitmez tükenmez Ak yüreğim pekleşir mi pekleşir Her yaşadığım gün ayrı bir zehir... Ortak gelecek adına güzel günler düşlerken Yabanlar geliverir, ıraklıklar giriverir Soğuk soğuk kara yılan gibi araya Eser karayel cemre düşmez gönlüme. Birileri ekmeğimi dişlerken Seyredersen uzaklardan el gibi Rahat huzur yok bu bahtı karaya.. Şu yüreğim tıkır tıkır işlerken... Mutluluğun zerresi yok, umut yok Ben kendimi kandırıp gönlümü eylemişim Elem çok, keder çok ah benim dertli başım! İçim içimi yemiş türküler söylemişim. Değişime inanmış, aldanmışım Benim karnım aç, senin gözün hiç doymaz, Can kardeşim diye adını anmışım İç dökmüş, dert yanmışım. Hiç kulağın çınlamaz mı? Az birazcık bile olsa vicdanın sızlamaz mı? Sanma göz pınarlarım boşa tutmuş yosunu Anasının kuzusu, babasının tosunu Senin kadar benimde bileğim var, aklım var Senden fazlam, benden öte “biz” diye bir sevdam var Sivri sinek vızıltısı kadar avazım, ahım Tövbe suç senin değil, korkarım Allah var Çağında yaşamak benim günahım... Ezelden-ecele değişmez kaderimiz; Siz hep doyarken belkisiz.. İşliklerde gece gündüz demeden Ak ekmeği yoğurur temiz alınterimiz Biz yarı aç, yarı tok neden açlık çekeriz? Özcan İşler |
Yürek sesiniz daim olsun.
Muhabbetle.