Ç' LERÇ’LER Derde derman bulamamanın düzensizliğin dinçliği yitirmişliğin düşünce davranış tutarsızlığının aklı zorlayan sıkıntıların ortadan kaldırıcısıdır çalışmak Çalısıp güç durumdan kurtulmaya gayret edersen uygunsuzlukları giderirsin kavgalar gündeme gelmez engelleri aşarsın çiğnenmezsin barınağın tehlikeli duruma düşmez çevren güzelliğini yitirmez İğrenç ağız kavgalarıyla verimsiz sahalara saplanırsın kar kümelerini düşürürsün medeni nimetlerden mahrumlar çağdaşlaşırken çoçuğum çürümemelisin yasadışı gruplar tarafından sarılmadan çalışmalı çalışmalısın Osman KILIÇKIRAN Düzenleme: 05.12.2020 / 19:21 osmankilickiran aq |
Ç' LERLE İLGİLİ AÇIKLAMAM
Ç’’lerle ilgili açıklamam:
1928 yılında ABD Büyükelçisi Grew şu öneride bulunmuştur: "İslam’dan kopan Türkiye’nin mustakbel (gelecekte) büyümesi ve kültürü için temel atabileceği KENDİSİNE ÖZGÜ BİR UYGARLIĞI YOKTUR. Bu sebeple yapabileceğş tek şey BATI’YI TAKLİT ETMEKTİR.) ( POYRAZ Mehmet, Türkiye’deki Amerikan Okulları Krizinin Fitili Lozan’da Ateşlenmiş, Gerçek Hayat, Temmuz 2021)
Ç’ ler başlıklı şiir Ç harfi ile başlayan kelimelerle yazılmıştır. İmla klavuzundaki harf sayısı sınırlı olunca şiir yazmak zorlaşıyor. Harflerle ilgili şiir yazarken, kelimenin yerine eş-anlamlısını seçmek zoruna kalıyorum ( Bu arada Türk Dil Kurumu’nun kitapları arsında Türkçe eş- anlamlar sözlüğü göremedim. Eğer böyle bir sözlük yoksa, bu eksikliğin bir an evvel giderilmesi isabetli olacaktır )
"Çağdaş" kelimesinin bizim siyasi hayatımızda özel bir yeri var. Çağdaş sözlükte bugüne, yaşanmakta olan yıllara ait olan anlamına geliyor. ( Burada tarihin dönüm noktaları, önemli paradigma değişimleri anlamına gelen çağlardan bahsetmiyoruz. Aslında yaşanan yüzyıla asır, büyük değişmelerin olduğu yüzyıllara çağ adını versek ya da başka bir kelime bulsak mevzuu daha netleşir ). Kelime bütün düyayı kuşatan bir kapsama alanına sahipken, özellikle Türkiye’ nin kuruluş yıllarında batılılar gibi giyinip-kuşanmak, yiyip-içmek, gezip-eğlenmek, ilişkler kurmak, büyüklere küçüklere yabancılara onlar gibi davranmak şekline anlaşlmıştır.
Tek parti döneminde mililik mlliyetçilik vurguları çok olsa da, milli kıyafetlerle yaşayanlar, geleneklere göre davrananlar düşük-standarttaki insanlar gibi algılanmışlardır. Bu yüzden çağdışı kabul edilerek Türk müziği yasaklamış, Aşık Veysel Ankara’ ya alınmamıştır. Bir avrupalı icadı olan ’Türban’ ı giyenler " ÇAĞDIŞI" sayılmış, türban takanlar işlerinden okullarından kovulmuşlardır. Anne-baba-çocuk-komşu ilişkilerinden, devlet hayatına kadar ’ Çağdışı’ sözcüğü güdemde kalmış, ama uygulamalar nedeniyle bu sözcük Anadoluda yaşayan halk tarafıdan fazla sevilmemiştir. Hatta bazen alay mevzuu bile olmuştur.
Çağdaşlık kelimsi çağdaşlaşma, muasırlaşma, medenileşme, uygarlaşma gibi kelimeleri çağrıştırmaktadır. Bu kelimelerle ilgili kitaplıklar dolusu araştırmalar, tartışmalar yapılmıştır. Kelimelerin birbirleriyle ilişkilerini izah etmek için, kitap yazmak gerekir. Bizde çağaşlığın, medeniliğin, uygarlığın rol modeli Avrupa olmuştur. Çağdaşlığı batılıları taklit etmek olarak anlamamız, başka ülkeleri ve dünya genelini bağlamaz. Çünkü batılıları taklit etmeden yaşayan çağdaş ülkeler de vadır.( x )
Düyamızda bazı aydınların, pılitikacıların çağdaş kelimesiyle anlatmak istediği şeylerden önemlileri şu mesajları içermektedir :
* Yönetim tarzı olarak; insan haklarına dayalı demokrasi ve hukukun üstünlüğü. Bu bağlamda uluslararası hukuka saygı gösterme, milletler arasında barışı sağlama, ırkçılığa şiddete ve teröre karşı olma
* Bilime değer verme, ondan yararlanma
Çağdaş diye önerilen herşey doğru, haklı olmayabilir.Bunları bilimsel yöntemlerle analiz edip bulmak, yanlışlarını zararlarını belirleyip hayatın dışına çıkarmak gerekir. Çağ sabit tekdüze değil hareketli ve dinamiktir. Bu nedenle çağdaş değerler de gelişime ve değişime açıktırlar. Dünya modernizmden post- modernizme ( modernizm sonrası )geçiş. yapmış hatta onunda ötelerine ait gelişmeleri tartışmaya başlamıştır. Tek tiplilikten, çok kültürlülüğe doğru yol alıyoruz. Her kültürün yaşamasına müsamaha götermek durumudayız. Kötüye karşı iyiyi, zararlıya karşı faydalıyı hayata geçirirken, zordan baskıdan şiddetten uzak durmalıyız Bilgi ve nasihatları nazik ve yumuşak bir uslüp kullanarak aktarmak zorundayız. "Tatlı (dil) söz yılanı deliğine çıkarır" atasözünü klavuz edinmeliyiz
* Teknoloji dünyasında çağdaşlık deyince 4.0 anlaşılmaktadır. (XX ) 4.0 ; bilgisayar, robot, yapay zeka kullanmayı bu yolla da daha hızlı- daha çok-daha kaliteli mal ve hizmet üretmeyi, insanların yaşamlarını daha da kolaylaştırmayı hedeflemektedir. Bu alandaki gelişmeler bazı riskler içerse de, asıl amaç olumlu bir sonuç elde etmektir.
Şiirde bazı ülkelerin çağdaş çıktığından bahsediyorum. İkinci dünya savaşında yakılıp yıkılan Almanya ve Japoya kendilerini çabucak toparlayıp Türkiye’ yi geçtiler. Türkiye ile aynı kulvarda yarışa başlayan Güney Kore daha hızlı kalkınıp fark atmıştır. Bugün Türkiye üniversitelerinde olan kitap sayısı sadece Harvard Üniversitesi’nin sahip olduğu sayı civarındadır. İslam ülkelerinin neredeyse tamamının mal ve hizmet üretimi Almanya’ nınki kadardır. Türkiye’ nin bilimsel makale sayısı Yunanistan’ınkinden azdır. İlk elliye giren neredeyse tek bir üniversitemiz yoktur. Üretebilmemiz mümkünken basit tarım araç ve gereçlerini, kaliteli hammadeleri varken birçok ilacı dışarıdan almaktayız. Fındık üretminde dünya lideriyken, onu bizden alıp işleyenler daha çok para kazanmaktalar. Kendimize yeten bir tarım gücümüz varken şimdi bazı tahıl ürünlerini ithal etmekteyiz.
Yukardaki yorumları Türkiye’ yi karalamak için yazmıyorum. Bu açıkları kapatabilecek potansiyelimiz mevcut. Yalnız biz otomobil motorunu yapmak için yeni karar vermişken, batılılar uçan taksiler ürettiler yakında satışa çıkaracaklar. Biz yaptığımız helikopteri uçurmayı test ederken, başkaları Mars’ a seyahat için müşteri toplamaya başladı.
Bu gibi nedenlerle aradaki farkı gidermeye çalışmalıyız.
Türkiye hep yerindemi saydı diye sorabilirsiniz. Bizim de dünyada şöhret kazanmış mal veya hizmetlerimiz var. İkiyüze yakın ülke içinde bizim gerimizde kalmış yaklaşık 150 ülke var. Ben kıyaslamayı zirvedekilerle yapıyorum. Çünkü Türk milleti geçmiş çağlarda çok sayıda devletler kurmuş, geniş alanları yönetmiş, yüzlerce yıl dünyanın süper devleti yani bir numarası olarak kalmayı başarmış köklü bir topluluktur. Bugünkü gelişmişlik düzeyi kendisine yakışan düzeyde değildir. Çünkü Türkler çağ değiştirmiş bir millettir. Batının karanlık Ortaçağı’ nı devirip Yeniçağ’ ı açmıştır. Dinimiz her çağa hitap edecek şekilde tasarlanmıştır. Cumhuriyet döneminde çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkmaktan çok söz edilmiş ama, üzerine çıkmayı bırak, insani gelişme indekslerine bakarsak, beklenen seviyesine ulaştığımız bile söylenemez
Şiirde birbirimizle fazla uğraşarak maddi - manevi gücümüzü heba etmeyelim, çok çalışıp çeşitli sahalarda ülkemiz aleyhine açılan makası kapatalım diyorum.
_________________________________________
(X): 1928 yılında ABD Büyükelçisi Grew Türkiye’nin yaşadığı şartlara bakıp şu öneride bulunmuştu: " İslam’dan kopan Türkiye’nin mustakbel (gelecekteki) büyümesi ve kültürü için temek atabileceği KENDİSİNE ÖZGÜ BİR UYGARLIĞI YOKTUR. Bu sebepie yapabileceği tek şey BATI’YI TAKLİT ETMEKTİR"( POYRAZ Mehmet, Türkiye’deki Amerikan Okulları Krizinin Fitili Lozan’da Ateşlenmiş, Gerçek Hayat, Temmuz 2021 )
2020’lere doğru Batılı liderlerden bazıları, dünyayı kendilerine benzetmekde ısrar etmenin yanlış olduğunu söylemeye başladılar. 2020 yılı içinde yayınlanan "Münih Güvenlik Raporu’nda ’Dünyanın gittikçe daha az batılı hale gel’" diwleğinden , "artan BATISIZLIK"’tan söz ettiler. Bu meyanda Almanya Cumhurbaşkanı Frank Steinmeler "siyasi misyonumuz dünyayı Batılılaştırmayı içermiyor" demiştir. Avusturya Başbakanı Sebastian Kurt da , "şu anda diğer sistemlerin de ekonomik olarak başarılı olabileceği bir zamanda yaşıyoruz" demiştir. Harvard hocalarından Niali Ferguson "batı eğemenliğinin, küresel düzeyde sona erişinin başlangıcında" (TUTAR Bercan, Yeni Dünya Düzeni : Ya Küresel Feodalite Ya Da Küreselleşmiş Ulusallık, Lacivert Ekim 2021) olduğumuzdan bahsetmiştir.
Artık aşağıdaki gibi yorumlara da rastlanmaktadır:
"Devletler de doğar, gelişir ve yıkılır. Avrupa gibi gücünün doruğuna ulaşmış olanların YENİ BİR UMUT VERMELERİ söz konusu değildir. Batı’nın , Batı kültürünün örnek olma dönemi kapanmıştır.( GÜRDOĞAN Ersin Nazif,Kültür ve Sanayileşme, İz Yay.,İstanbul,2017, sh. 78)
Batılı düşünür A. Camus mevcut dünyaya bakıp şu iddiada bulunmuştur :" Batı ya yeni bir uygarlık bulacak ya da toptan intihar edecektir"(a.g.e., sh. 33) Paul Kennedy bir konuşmasında "geleceğin anahtar ülkeleri olarak Meksika, Brezilya, Çin, Endonezya ve TÜRKİYE’yi"(a.g.e., sh 131) örnek olarak göstermiştir.
(XX): Birinci Sanayi "Devriminde BUHAR MAKİNALARI, İkinci Sanayi Devriminde "ELEKTİRİK ÜRETİM"İ, Üçüncü Sanayi Devriminde "BİLGİSAYARLAR" belirleyici olmuştur.
Endüstri 4,0 deyince (dördüncü sanayi devrimi) akla gelenlerden bazıları şunlardır:
AKILLI FABRİKALAR: Üretimde "makineler, robotlar" vs. kullanımı. ’İnsan faktörünün ( ) sistem dışında bırakılması." Mesela, "Almanya’da pasif makineler ve robotlar işgücünün yerini al"maya çoktan başlamışlar.
NESNELERİN İNTERNETİ: "Nesnelerin ( ) internete bağlanma"ları. Mesela, cep telefonuyla buzdolabı, çamaşır makinesi, elektirik süpürgesi vs . kontrol edilmesi, vücudun ısısının, tansiyonunun vs. ölçülmesi.
ÜÇ BOYUTLU (3D) YAZICILAR: "Üç boyutlu bilgisayar verisini ( ) gerçek nesnelere dönüştüren makineler ( ) 3D yazıcılarıyla müzik aletleri, oyuncaklar, insan dokuları, bio-organik dokular gibi ürünler üretilmek"tedir.
Sonuçlanan bir araştırmada 28 Avrupa Birliği ülkesi ile "Türkiye’ye ait 10 endüatri 4.0 bulgular"ı analiz edilmştir.
"Almanya’nın endüstri 4.0 açısından en iyi performansa sahip ülke olduğu" ortaya çıkmıştır. "Türkiye Macaristan, Letonya ve Pılonya ile aynı kümede yer almıştır.( ) Türkiye 29 ülke arasında 27. sırada yer almıştır" (ANNAÇ Sabiha-ERDOĞAN Dilek, Dördüncü Endğstri Devriminin ( Endüstri 4.0) Nersindeyiz?, İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt 7, Sayı 2, Ekim 2020)
Beğen
Osman Kılıçkıran
Kayıt Tarihi:28 Kasım 2019 Perşembe 22:27:50