Ç ' LERŞiir Defteri Ç ’ LER Yazan: osmankilickiran 30.09.2014 / 22:223613 kez Ç ’ LER "Türk milleti için gündüz oturmadım ; gece uyumadım, ölesiye çalıştım.( ) Tanrı yardım ettiği için ölgün milleti dirilttim. Çıplak halkı giydirdim. Yoksul halkı zengin ettim. Nüfusu azalmış milleti çoğalttım. Türklerin başka milletler arasıda mevkiini yükselttim . Dört yandaki milletleri sulha mecbur ettim. " Bilge Kağan Çaresizliğin çalkantının çökmüşlüğün çelişkinin çıldırtan çilelerin çaresidir çalışmak Çalışıp çabalarsan çarpıklıkları çözersin çıngarlar çıkmaz çelmelenmezsin çiğnenmezsin çadırın çatırdamaz çevren çirkinleşmez Çirkef çekişmelerle çoraklara çakılırsın çığları çökertirsin çingene çağdaşlaşırken çocuğum çürümeyesin çeteler çöreklenmeden çalışmalı çalışmalısın Osman KILIÇKIRAN Ç’lerle ilgili açıklamam: Ç’ ler başlıklı şiir Ç harfi ile başlayan kelimelerle yazılmıştır. İmla klavuzundaki harf sayısı sınırlı olunca şiir yazmak zorlaşıyor. Harflerle ilgili şiir yazarken, kelimenin yerine eş-anlamlısını seçmek zoruna kalıyorum ( Bu arada Türk Dil Kurumu’nun kitapları arsında Türkçe eş- anlamlar sözlüğü göremedim. Eğer böyle bir sözlük yoksa, bu eksikliğin bir an evvel giderilmesi isabetli olacaktır ) "Çağdaş" kelimesinin bizim siyasi hayatımızda özel bir yeri var. Çağdaş sözlükte bugüne, yaşanmakta olan yıllara ait olan anlamına geliyor. ( Burada tarihin dönüm noktaları, önemli paradigma değişimleri anlamına gelen çağlardan bahsetmiyoruz. Aslında yaşanan yüzyıla asır, büyük değişmelerin olduğu yüzyıllara çağ adını versek ya da başka bir kelime bulsak mevzuu daha netleşir ). Kelime bütün düyayı kuşatan bir kapsama alanına sahipken, özellikle Türkiye’ nin kuruluş yıllarında batılılar gibi giyinip-kuşanmak, yiyip-içmek, gezip-eğlenmek, ilişkler kurmak, büyüklere küçüklere yabancılara onlar gibi davranmak şekline anlaşlmıştır. Tek parti döneminde mililik mlliyetçilik vurguları çok olsa da, milli kıyafetlerle yaşayanlar, geleneklere göre davrananlar düşük-standarttaki insanlar gibi algılanmışlardır. Bu yüzden Türk müziği yasaklamış, Aşık Veysel’in sazları çağdışı müzik aleti kabul edilerek yakılmış, köylü kıyafeti giydiği için Ankara’ya alınmamıştır. Bir avrupalı icadı olan ’Türban’ ı giyenler " ÇAĞDIŞI" sayılmış, türban takanlar işlerinden okullarından kovulmuşlardır. Anne-baba-çocuk-komşu ilişkilerinden, devlet hayatına kadar ’ Çağdışı’ sözcüğü güdemde kalmış, ama uygulamalar nedeniyle bu sözcük Anadoluda yaşayan halk tarafıdan fazla sevilmemiştir. Hatta bazen alay mevzuu bile olmuştur. Çağdaşlık kelimsi çağdaşlaşma, muasırlaşma, medenileşme, uygarlaşma gibi kelimeleri çağrıştırmaktadır. Bu kelimelerle ilgili kitaplıklar dolusu araştırmalar, tartışmalar yapılmıştır. Kelimelerin birbirleriyle ilişkilerini izah etmek için, kitap yazmak gerekir. Bizde çağaşlığın, medeniliğin, uygarlığın rol modeli Avrupa olmuştur. Çağdaşlığı batılıları taklit etmek olarak anlamamız, başka ülkeleri ve dünya genelini bağlamaz. Çünkü batılıları taklit etmeden yaşayan çağdaş ülkeler de vadır.( x ) Düyamızda bazı aydınların, pılitikacıların çağdaş kelimesiyle anlatmak istediği şeylerden önemlileri şu mesajları içermektedir : * Yönetim tarzı olarak; insan haklarına dayalı demokrasi ve hukukun üstünlüğü. Bu bağlamda uluslararası hukuka saygı gösterme, milletler arasında barışı sağlama, ırkçılığa şiddete ve teröre karşı olma * Bilime değer verme, ondan yararlanma Çağdaş diye önerilen herşey doğru, haklı olmayabilir.Bunları bilimsel yöntemlerle analiz edip bulmak, yanlışlarını zararlarını belirleyip hayatın dışına çıkarmak gerekir. Çağ sabit tekdüze değil hareketli ve dinamiktir. Bu nedenle çağdaş değerler de gelişime ve değişime açıktırlar. Dünya modernizmden post- modernizme ( modernizm sonrası )geçiş. yapmış hatta onunda ötelerine ait gelişmeleri tartışmaya başlamıştır. Tek tiplilikten, çok kültürlülüğe doğru yol alıyoruz. Her kültürün yaşamasına müsamaha götermek durumudayız. Kötüye karşı iyiyi, zararlıya karşı faydalıyı hayata geçirirken, zordan baskıdan şiddetten uzak durmalıyız Bilgi ve nasihatları nazik ve yumuşak bir uslüp kullanarak aktarmak zorundayız. "Tatlı (dil) söz yılanı deliğine çıkarır" atasözünü klavuz edinmeliyiz * Teknoloji dünyasında çağdaşlık deyince 4.0 anlaşılmaktadır. 4.0 ; bilgisayar, robot, yapay zeka kullanmayı bu yolla da daha hızlı- daha çok-daha kaliteli mal ve hizmet üretmeyi, insanların yaşamlarını daha da kolaylaştırmayı hedeflemektedir. Bu alandaki gelişmeler bazı riskler içerse de, asıl amaç olumlu bir sonuç elde etmektir. Şiirde bazı ülkelerin çağdaş çıktığından bahsediyorum. İkinci dünya savaşında yakılıp yıkılan Almanya ve Japoya kendilerini çabucak toparlayıp Türkiye’ yi geçtiler. Türkiye ile aynı kulvarda yarışa başlayan Güney Kore daha hızlı kalkınıp fark atmıştır. Bugün Türkiye üniversitelerinde olan kitap sayısı sadece Harvard Üniversitesi’nin sahip olduğu sayı civarındadır. İslam ülkelerinin neredeyse tamamının mal ve hizmet üretimi Almanya’ nınki kadardır. Türkiye’ nin bilimsel makale sayısı Yunanistan’ınkinden azdır. İlk elliye giren neredeyse tek bir üniversitemiz yoktur. Üretebilmemiz mümkünken basit tarım araç ve gereçlerini, kaliteli hammadeleri varken birçok ilacı dışarıdan almaktayız. Fındık üretminde dünya lideriyken, onu bizden alıp işleyenler daha çok para kazanmaktalar. Kendimize yeten bir tarım gücümüz varken şimdi bazı tahıl ürünlerini ithal etmekteyiz. Yukardaki yorumları Türkiye’ yi karalamak için yazmıyorum. Bu açıkları kapatabilecek potansiyelimiz mevcut. Yalnız biz otomobil motorunu yapmak için yeni karar vermişken, batılılar uçan taksiler ürettiler yakında satışa çıkaracaklar. Biz yaptığımız helikopteri uçurmayı test ederken, başkaları Mars’ a seyahat için müşteri toplamaya başladı. Bu gibi nedenlerle aradaki farkı gidermeye çalışmalıyız. Türkiye hep yerindemi saydı diye sorabilirsiniz. Bizim de dünyada şöhret kazanmış mal veya hizmetlerimiz var. İkiyüze yakın ülke içinde bizim gerimizde kalmış yaklaşık 150 ülke var. Ben kıyaslamayı zirvedekilerle yapıyorum. Çünkü Türk milleti geçmiş çağlarda çok sayıda devletler kurmuş, geniş alanları yönetmiş, yüzlerce yıl dünyanın süper devleti yani bir numarası olarak kalmayı başarmış köklü bir topluluktur. Bugünkü gelişmişlik düzeyi kendisine yakışan düzeyde değildir. Çünkü Türkler çağ değiştirmiş bir millettir. Batının karanlık Ortaçağı’ nı devirip Yeniçağ’ ı açmıştır. Dinimiz her çağa hitap edecek şekilde tasarlanmıştır. Cumhuriyet döneminde çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkmaktan çok söz edilmiş ama, üzerine çıkmayı bırak, insani gelişme indekslerine bakarsak, beklenen seviyesine ulaştığımız bile söylenemez Şiirde birbirimizle fazla uğraşarak maddi - manevi gücümüzü heba etmeyelim, çok çalışıp çeşitli sahalarda ülkemiz aleyhine açılan makası kapatalım diyorum. _________________________________________ (x): Batılı liderlerden bazıları, dünyayı kendilerine benzetmekde ısrar etmenin yanlış olduğunu söylemeye başlamışlardır. 2020 yılı içinde yayınlanan "Münih Güvenlik Raporu’nda ’Dünyanın gittikçe daha az batılı hale gel’" dileğinden "artan BATISIZLIK"’tan söz ediliyor. Bu meyanda Almanya Cumhurbaşkanı Frank Steinmeler "siyasi misyonumuz dünyayı Batılılaştırmayı içermiyor" diyor. Avusturya Başbakanı Sebastian Kurt da "Şu anda diğer sistemlerin de ekonomik olarak başarılı olabileceği bir zamanda yaşıyoruz" diyor. Harvard hocalarından Niali Ferguson "batı eğemenliğinin, küresel düzeyde sona erişinin başlangıcından" (TUTAR Bercan, Yeni Dünya Düzeni : Ya Küresel Feodalite Ya Da Küreselleşmiş Ulusallık, Lacivert Ekim 2021) bahsetmektedir. |