Sınırsız gram aşk ,
Sonsuz gram sevgi,
Bir tutam aramotik koku,
Narin bir el
Ve kocaman bir yürek siparis verebilirmiyim ??
"Hayır "diyen sesi duyar gibiyim .
Hayal işte benim ki !
Neyse biz gerçeğe dönelim.
Seni kapıda gördüğümde,
Hep aynı karşı konulmaz heyecanı yaşıyor yüreğim.
Ve anlık hayaller kuruyorum
Şimdi olduğu gibi.
Sanki her daim kapıyı açtığımda,
Sen varsın.
Senin yolunu bekliyorum sabırsızca.
Sonra böyle soğuk karşılamıyorum tabi,
Sarılıyorum boynuna sıkıca.
Ve kulağına fısıldıyorum,
Yarı sitem, yarı nazla;
"nerde kaldın çok özledim" diye.
Sen ,bir öpücükle gönlümü alıyorsun yine,
Bende"vay pis vay"diye cevabını veriyorum elbette.
Ne tuhaf ki ,kızamıyorum bile sana!
Hazır ve seni bekleyen masada,
Yemeğimizi yiyoruz.
Yiyoruz diyorum şahıs çokluğundan,
Yoksa senin yediğinden değil.
Veyahut hiç doyamayan benide kastetmiyorum.
Eminim ben yerken sen yorulmuşsundur.
İtiraf etmesen de biliyorum yine.
En iyisi ,biraz dinlenelim başbaşa.
Olar mı sevdam ?
Mesala ;
Güzel bir film,
çay ve Sen!
Bana yeterli de,
Bilemedim sen ne dersin.?
Film bizi anlatıyor;
Başı biraz komik,
Bizde katılıyoruz (gülmekten )
Es geçer miyiz hiç.
Gülerken seni seyretmeyi es geçmediğim gibi!
Aralarda ,detayları kaçırma diye de ,sana anlatıyorum tabisi.
Böylece;
Kâh gülüyoruz,
Kâh düşünüp yorumluyoruz,
Kâh ağlıyoruz için için...
Ben gözyaşlarımla saçını ve tenini okşuyorum.
Sende, içini çekip siliyorsun, çaktırmadan.
Ah be sevdam!
Deli miyiz harbiden?
Uyanma vakti gelmeden,
Uyandırmadan birileri gerçeklerden,
Biliyorum gitmeliyim senden!
Buna hakkım yok ki!
Ben nasıl isterim;
Sana doyasıya sarılmayı,
Göğsünde sen kokarak uyumayı,
Ellerin saçımda güne uyanmayı,
Ve saate bakmadan,
Anı sormadan, sorgulamadan yaşamayı.
Korkusuzca ellerinden tutmayı.
Bende sen olmayı.
Sende ben kalmayı.
En çok biz olmayı!
Özlemeden unutmalıyım değil mi?
Bu sebeple işte ,SEVDA;
Taşıyabilen yüreklerde yaşanmalı.!...
Yarım kalmamalı!
Kıymet bilmeyen yürekte heba olmamalı!.

Dip not: Uyanma vakti geldi çattı .Uyandırma emi

Arzu Yücel