Ayak Ucu Sesler
“Bir gün öylece çıkıp gelecek...
ve tüm bu yaşadıklarımız bir nihayete erecek “ O bir gün hiç gelmedi ! Nihayete eremedi hiç bir umut … O bir gün çıkıp gittiğinde, “gelecek” te peşinden sürüklenmiş meğer nihayetinde, “gelecek gelecek...” diye süründüğümüz şeymiş kader O çıkıp gitmelerin hemen ardındaydı ayak diremeler O gün orada avazımızı söken; ayak ucunda kalan tüm sesler O’ndan miras, gelecek terennümünde tükenen düşler.. O ! O diye seslendiğimiz, buğulu camlarda boynu büken dönüşler.. Hep geç kalırım gelecek olana, gidişi daha demindi oysa Hep meç kalırım gelmiş olana, olanın gidişi daha derinmiş oysa “Bir gün öylece karşılaşır mıyız ?” dediğim otobüs durakları, Dakikaya aylar doğurtan hep soğuk hep ıssız limanlar Çığlık çığlığa martılar, sabahtan aldığım gevrek elimde bayatlar Seni tutamayan ellerim, umulur mu hangi sevinci haylar ? Bir gün öylece yol aldığım kaldırımlar, kesik kırık o taşlar umulur mu yeniden konuşsun ? Umulur mu senden bir selam ile tak tak o taşlar? O son adım! Son adıma bulanan balçık deryası kırık kesik o taşlar Adını adımladığım o taşlarda feryadı ökseye yapışan ahlar S(y)N |
kim bilebilir
''Gün doğmadan neler doğar'' demişler