Düşen Yaprakları Güzden mi Sandın?
Söz gümüşse sükût altın diyorlar
Dilin hünerini sözden mi sandın? Tadına bakmadan ekeliyorlar Yemeğin tadını tuzdan mı sandın? Asli görevinden geri kalamaz Fıtratına paydos zili çalamaz Kırkını bir etsen bir can alamaz Muhabbet kuşunu bazdan mı sandın? Mutluluğun göbek bağı Turan’da Hakikatler açıklanmış Kur’an’da Hurafeyi yayma işi İran’da Arap masalını farzdan mı sandın? Duyguların gamı anlatır onu Hakkını verenler dinletir onu Tezene darbesi inletir onu Tellerin sesini sazdan mı sandın? Başarının yolu liderden gelir Zaferin kaynağı seferden gelir Feryadın pınarı ciğerden gelir Sel olup akanı gözden mi sandın? Sırrı açıklamaz beyler dostuna Canın paydasını paylar dostuna Söylersen dostuna, söyler dostuna Elin bildiğini gizden mi sandın? Kâr eylemez göle maya çalanlar Ziyanda rüzgârı başa alanlar Gönül kırmaz gönül ehli olanlar Düştüğüm hâlleri nazdan mı sandın? Kuralına tabi vücudun şehri Kimyasında saklı Yaradan mührü Tescillenir onda Hak tezahürü Düşen yaprakları güzden mi sandın? Hilebaz olanı fendi götürür Mazlumun gözyaşı bendi götürür Kullar bu dünyadan kendi götürür Cehennem nârını közden mi sandın? Değerli değildir dosttan canımız Herkese açıktır gönül hanımız Sürtseniz de olmaz ortak yanımız Yoksa Delibal’ı sizden mi sandın? DELİBAL – Celil ÇINKIR |