Tutsak Zihin
Sıralandı birbiri ardına mavi gökyüzünün kara bulutları
Kör eden bir havası, alı koyan bir karamsarlığı vardı O sırada, adam; yürüyordu kalabalık bir caddede Yağmura yakalanmaması mümkün değildi Yanında karşı koyabileceği bir şemsiyesi yoktu Ya hiç olmamıştı bir şemsiyesi ya da kırılmıştı defalarca Yağmur başlamıştı fakat o olduğu yerde durmakla yetindi Kaçamayacağını anlayınca, bulutların karanlık gölgesine sığınmak zorunda kaldı Ayağında kalınca bir bot, bacaklarında sıcak tutan bir pantolon, Ve son derece gösterişli bir palto ile ıslanmaya başladı Düşen yağmur damlaları karşısında kendini alı koyamıyordu Ardı ardına düşen damlalara bakmaya başladı kafasını kaldırarak Bakmaya devam etti hiç düşünmeden Kıyafetleri, soğukluğu hissettirmedi bir süre Kendini, kasvetli bir havaya kaptırmış renksiz bir dünyayı izliyordu Yavaş yavaş soğuk iliklerine kadar işliyordu Canı yanmaya başlamıştı; güzel ve pahalı kıyafetleri onu koruyamıyordu Oysa ki bir tane şemsiye yeterliydi o an için Sesi geliyordu uzaklardan karanlıklar içerisine saplanmış ve bir başına Her şeyi gördüğü halde bakamaz olmuştu etrafına artık Şüpheler, yeni bir zincir gibiydi; sıkı, ayrılmaz ve komplocu Serbest olan bir bedendi sadece; zihin ise tutsak |