HEYBEMHeybemde gizlenmiş o kadar anılar varmış ki , Çıkardıkça kimisi ağlatıyor, Kimisi gülümsetiyor, Heybe ya bu karıştırdıkça çoğalıyor anılar ... Heybemde O kadar yaşlanmış, o kadar eskimiş eşya vari düşünceler saklanmış ki, Kimisi atılmak istenirken değer kazanmış, Kimisi değer kazanmak isterken kendi değerini kaybetmiş,,, Kimisi ise ne olduğunu unutmuş silüet olarak gizlenmiş en diplere... Heybede ne kadar çok gözyaşı saklanmış öylece,,,, Çıkardıkça gülümseten , Gülümsettikçe düşünmemi sağlayan, Avuç avuç gözyaşı renginde söz yaşı sinmiş heybenin bilinmez ceplerine... Heybemde ne kadar çok düş kırıklığı saklanmış, Çıkardıkça nereden kalma olduğu bellisiz, Hangi dostun yalanından geriye kalan söz öbeği, Çocuksu bir ürkeklikle nasılda saklanmış açılmayan fermuarın dişlerine.... Heybemde ne çok küskün mızıkçı arkadaşlıklar çıkıyor, Biriktirmekten bıkmadığım ne çok yalansı arkadaşvari silüetler atmışım heybeme, Nasılda muzip bir ifade ile maske takmışlar... Bense görmekten aciz kalmış heybenin en görünen bölümüne koymuşum, Her fırsatta alıp sevmiş okşamışım sanki seviliyormuşum düşünülüyormuşum gibi.... ~İP€K KA£KAN~ |