ne vakit kasım yolda
gam kasavet mi kapıda?
ay mı tutulur bilinmez de
altında kalınan yıkıntı
ne menem bir dünya?
bir hal ki bu melankolik
tarifi kabil mi acaba?

deriz atam izindeyiz
izin bitti nöbetteyiz
nöbet biter izindeyiz
sanırsın böyle zindeyiz
gelir nöbet asıl şimdi
nas cinas karışır gider de
demeyiz ki bu ne izni

zor brontozorum zor
bırak bu dogmatizmi
zor brakiyozorum zor
devrim tarihi dedin adına
Mete’den Promete’ye upuzun
upuzun bir süreci
sığdırabilir miydin otuz yıla*

pir kasılırsın kasım kasım
gardrop boşaltırsın durmaksızın
kızarıp bozarmakta bilmezsin
ey samimi insan bu senin
değil mi ki yürek sızın

yanıt gelir bir kasım sabahı
durasın uhrevi alemin eşiğinde
ulvi duygularla dopdolu
mor kasımpatılar eşliğinde
yanıt gelir de bir kasım sabahı

hani
bir on kasım sabahı
saat dokuzu beş geçe
toplanır dokuz oğuzlar
mor kasımpatılar eşliğinde

hangi kasım sabahı dersin
tan ağarır hani usulca
puslu göğe aldırmadan
yine doğmaz mı güneşim?
mor kasımpatılar eşliğinde...


L.T.


*/1908-38 arası/