Tanrılar
Tanrılar
bildiğim bütün tanrıların elçileri habercileri var onlar yüksek ulaşılmaz dağların başında otururlar orda evleri şatoları sevgilileri uşakları hizmetkarları zevkin saltanatın debdebesi içinde eğlencede yaşarlar karanlığın aydınlığın varlığın yokluğun efendileridirler canlı cansız her nesneyle konuşur hükmederler her biri büyük kudretlere sahip birer dokunulmaz onlar hangi kavimden yana olursa o zafere ulaşır kalabalıklar onları kurbanlarla danslarla yad eder elçiler krallar hanlar öncüler onları ulaşılmaz yapar uçan arabaları şatoları kalabalık sülaleleriyle yer yüzü ıslahında denizde yüzer havada uçarlar savaşa girerler denizleri yakar dağları toz ederler ulakları elçileri temsilcileri yer yüzünde bulurlar onları eğitip öğretip birer nişane ile süslerler hepsi birer iyilik timsali hepsinin kanunları var elçilerinin insanlarının nasıl yaşayacağını sıralarlar gerektiğinde ödüllendirir bolluğa berekete boğarlar gazapları çok ağırdır ateşe verip kül eder taş ederler çoğu ölümsüzdür eşleri çocukları ölür onlar hep kalır ve insanlar savaşmak için tanrılarını yarıştırırlar tapınışla korunan insanoğlu tapınaksız yaşayamaz Ahmet Coşkun |