Yaşadığım Şehir Bedel Mi ÖdüyorPencereyi dövüyor yağmur damlaları Gece işte! Şimşek çaktıkça Her damlası görünmeyi kendine eder vazife Kim bilir kaç kere yağdığına şahit oldum O da gözyaşlarıma… Elimde ki mum çoktan eridi Bitti gözümün önünden yaşadığım geçip giden film şeridi! Mutfaktan bir ses geliyor belki fare …/Albert Camus’un Vebası mı yoksa Cezayir’in Oran şehri gibi karantina Bu şehrinde ödediği! Doymak için aranıyor fevkalade Yahut bu sıcakta hangi hamam böceği Gezinmekte… Ne kadar ilaçladımsa Yine de ürediler Gözümü kapadığımda Yaşadığım anılar gibi kükrediler! Aynı tekerlemeler dudağımda Yağmur inadına yağmakta Gözyaşım daha da inat su sağmakta Yarışıyorlar… Bu gece sabah olmayacak galiba Sel oldu yağmur suları Alt katlarda su almakta bina Sesler telaşlı Uykuya hasret bakışlı İnsanlar Çakan şimşeğin ışığında Su boşaltıyor bir kaç yakışıklı Görüyorum… Gitsem de yardım mı etsem Şu üzerimdeki yangını atsam Sele salarım dünyanın yükünü Zülüm yapmaktan bıkmayan dükünü Kendi kendime kazak örer gibi Sevr mağarasında örümcek ağımı Örüyorum… Sanki dünyada değilim Beni kimseler fark etmiyor Camda ki sesler bir şarkının notası Belki de doğanın bana bir mesajı Bunu düşünmeye aklım yetmiyor! O sıradan bir sel oysa Üstünde yüzen botlarda deniyor fora Bir Okyanus mu gördüğüm yoksa Yaşadığım şehir ödüyor da bir bedel Ben seyrediyorum… …/ Dertlerimin hummalı nöbeti Kavurucu sıcakta tenimden akan ter mi Yoksa tövbemin izinden günahımın bedeliyle akan şer mi Kilimin her ilmiği yaşadığımın özeti Dokuduğum… Saffet Kuramaz |
Güzeldi eser her zaman ki tat ve deminde
Gönlün abat olsun, huzurla dolsun
Sonsuzluğun sahibine emanet olasın, sağlıcakla kalasın