Çöpten çıkan ekmekler !
Kimileri emeksizce
Hazır bulurken önünde yemeğini. Kimi taştan çıkarır ekmeğini. Kimileri de çöpten ! Öyle hemen üstten de değil. En alttan, Dipten !.. Yaz,kış, yağmur, çamur demeden, Karanlık aydınlığa borcunu ödemeden. Siz daha kahvaltınızı yemeden, Birileri çoktan çıkmış olur, Esneyen sokaklara. Sabah ayazı yanaklardan ısırıp, Üflerken şakaklara... Elde kancalı bir sopa. Yanında bir çekçek araba. Etrafında sokak köpekleri. Yeni güne merhaba !... Konteynır bile soğuk soğuk bakar sanki. "Seni görünce içim dışıma çıkıyor" "Açtırma bana ağzımı" der gibi. Yapışır eline, Yakasını bırakmayan kader gibi... Usulca kaldırır kapağı. Ürkütmeden hiç bir kedi köpeği. Önce bir göz gezdirir içine. Elinin tersiyle silerek, Gözlerindeki çapağı. Sonra başlar eştikçe eşmeye. Ağzı bağlı torbaları, Kancasıyla deşmeye. Ayıklar her birine ayrı kıymet vererek. Silkeler tozlarını hafifçe yere vurarak. Yerleştirir özenle arabasına, O günkü yevmiyesinin hayalini kurarak... Ona göre, Arabasına koydukları, Birer buğday tanesidir aslında. Önce un olmayı, Sonra da ekmeğe dönmeyi bekleyen. Kızgın bir fırındır adeta yüreği. O günün ekmeği pişince, Sönmeyi bekleyen... Bizler yarışırken komşumuzla, Dünden kalanları, Vadesi dolanları, Çöpe dökmekle... Birilerinin mücadelesi yeniden başlar, Yenilmediği her yeni sabahta, Ekmekle. Biz burun kıvırıp, Görmezden gelsek de Çöpten çikan o ekmeklerle. Binlerce karın doymakta Binlerce baba Çocuğunun cebine harçlık koymakta. Elleri kara olsa da Alnının akıyla, Haklı bir gurur duymakta !... (Onuncuköylü) |