ALIP BAŞINI GİTMİŞTİN
Alıp başını gitmiştin, kopmuştun o kentten.
Ondan da anılarından da uzaklaşmıştın. Ya da öyle sanmıştın! Başka kentleri yurt edinmiştin. Neydi seni yollara düşüren? Gittiğin, gezip gördüğün, yaşadığın her kent seni hep o ilk izlere. Seslere, kokulara, renklere döndürüyordu. Bir dizenin ardına takılıp gidiyordun. Kopup gitmiştin. Sandalın o kıyıda kalmıştı. Çocukluk düşlerin, uçurtmalı gökyüzün. Saklambaç bahçelerin evinizin kambur taşlı duvarlarına düşen gölgelerden çıkardığınız oyunlar. Avluya yansıyan ışık hüzmeleri, tandır başı masal geceleri. Avlularda bin bir renkte açan çiçekler, havuzlu bahçeler. Sandık odalarının gizemli havası. Sofalara açılan kapıların ardından gelen kokular. Çıkma pencere içlerinden taş yolların doyumsuz seyri. Mor bir gecenin koynundan gelen, bir ezgiye dönüşen sözler. ‘’Göç göç oldu, gözler yola dizildi/ Uyku geldi ela gözler süzüldü’’ ; geride kaldı artık. Döne döne aradıkların bunlardı belki! O izler kopamadıklarındı; duygu ve düşünce dünyanı var edenlerdi |
Yüreğine emeğine sağlık
______________________________________Selamlar