SENSİZLİĞİN HÜZNÜBak yar yağıyor şimdi avuçlarıma ve avuçlarımda sensizliğin hüznü Sanki gökyüzünden sensizliğin kırıntıları yağıyor Bir sen yağmadın gece gibi üstüme Bir sen yağmadın gecelerime Bir sen olmalıydın diyorum bazen umutlarımda Bir sen olmalıydın yalnızlığımın kırık düşlerinde Söyle Hiç mi yüreğine ateş düşmedi Hiç mi yüreğin yanmadı Gökyüzünde sayısız yıldızım vardı Bir yıldız kaydı mı yüreğime ateş düşerdi Buz gibi ayaz gecelere sığınırdım Ağlayınca gözyaşlarını silerdim parmaklarımın ucuyla ve bir öpücük kondururdum yanaklarına Ve ağlardım sonra Ben ağlardım sen susardın Hep senin yerine ben Yanardım Ben yandıkça sen susardın Sen sustukça ben yanardım Alevim olurdu suskun geceler Bir sen yanmadın yanan yüreğime Bir sen yanmadın küllenen ateşime Bir sen yanmadın seven kalbime Şimdi ise buz gibi gecelerden korkar oldum Bir yıldız kayacak diye içim titrer Kar yağacak diye içimdeki çocuk ağlar kendi haline Ama gözlerimdeki kar taneleri erimedi Yüreğimde ki ateş dinmedi Seni dinledim kendimde Sen yine sustun gecelerin inadına Ve ben susturamadım yüreğimi susturamadım |