Yitik Bir Aşk Masalıhüzne istila dağlarım ellerimde uçurum çiçekleri gitmeleri sen giydin ölmeleri ben hani ağlamamıştım daha ulu orta gitmelerine zehir zıkkım sövmemiştim daha biçilmemişti sevi tarlasına ektiğim ekinler kezzap dolu kadehleri içmemiştim sen daha gitmemiştin hani dizlerimin bağı çözülüp yığılmamıştım ardından yaprak dökümünde sevmiştim seni öyle delice... ölümüne kartalların soluğuydum bulutlara dalan uçurumların dağ kokan adamıydım kasırga artığı şimdi zaman burnumda kan kokusu içimde bir nehir çağıltısı cehennem gözlerime çekilen mil bu karanlık senden hatıra susuyorum şerefine aşk ... Fikret Şimşek |
yitip giden bir nehir gibiydi
akıp duran şeyler vardı içinde, öyle berrak, öyle naif
her cümlenin kendi içinde bir yaprak dökümü
öyle derin bir kasırga artığı, sanki uçurum kenarındayız
şiirin elleri bizi kurtaracak birazdan
sanki şair bir masalda yürüyor, derin bir sessizlikte adım adım
bütün hatırları içinin duvarına asarak,
kaybolarak çoğalıyor aşk, kendi masalında derin izler bırakarak
-yüreğimizde...
her daim naif
her daim okunası güzellikte..
şiire
ve şairine tebrik
ve hürmetle..