Ağıt
çılgın koyaklarda dolandım
tırmandım doruklara aşk / içimde uçurum çığlığı yankı boynu gözlerimde kuğu şöleni gece yıldız sağanağı gök/yüzüne asılır gülüşlerinde çıldırır damarda kan son tango yapraklar sırılsıklam teninde menekşe kokusu titrer şafağa yangın vakti gidişin giyotinden sıçrayan çığlık hazan vakti hüzün yağar yollara rüzgâr ağıt yakar hüzzam çalar ardından sarı s/üzülür bülbül öttükçe garip gülün yaprakları dökülür duvar dibine mor düşer eylül güzde ölür … ..../ İstiridyede saklı inci tanesi... Kabuğun değeri ne ki ?... İçindeki, ah! nasıl da kıymetli... .. F. Ş |