sert bir kasırga gibi esseydim de nereye kadar içimin de içinde ki kördüğüm olan hüsranları söke bilir miydi yüreğime sinen nankörlüğün onca sisi pusu geçip de gider miydi
esince kanatmaktan öte savurmak neyi çözüyor ki bir isyan bin sitem de çare olur muydu ki şu kanayan yarama dal gibi de kuruyup da gidince umutsuzluk çöktü şu zayıf kollarıma iyi niyetli çabalarım da yaralarıma hiç mi hiç de merhem olamadı ki
bulaştıkça kalbime el mesnetli alaylar bir kambur gibi iki büklüm aciz kaldım gözüm de hep kapıda da kalınca duygularım sanki bir borçluymuş gibi pay ve ortak edilir oldu gözyaşlarıma
esip de tozutsaydım kırıp da dökseydim ortalığı korku belası açar mıydı nankör goncasını benim için hiç sanmam kucaklamıştı bir kez vefasızlığı
yüreğimi kaplamışken bu aşkın belası güneşinden yoksul bir gece ile kalkabilir miydim ki bunca yükün altından katmerli bir hüzün kanaması oldu da gitti bende ki aşkın cıvıltıları yüreğimi esir tuttu ya hep o karanlıklar bir tebessüm’ lük ışığa da muhtaç kaldım yalnız başına akarken kanayan duygularım
esmedimse buna vicdanım elvermedi duy artık nankör şu kılıfsız hislerimi çaresizlikten yumuşayan çocuk varı yüreğime hiç olmazsa bir ses ver hadi içimin de ta içine işleyen bir hoş duyguyu sarsın seda bari hiç değilse nisan yağmurları gibi olsaydı ya veda
hişt hayat de bakim bunun neresi vuslat veremedin ki yaşamım için hiç bir umut bekleyip de durma gayri sen artık beni ebediyete değin sakın ha anma unut
esseydim zora dayalı bir kasırga gibi gönlün vuslat kayığında mehtabı izleyen ellerimde sımsıcak bir sevgili eli olabilir miydi çöküşlere teslim yılgınlık sonu tutumum köksüz ve mesnetsiz kalınca mecalim esmeyince nankörlüğünü içime gömerekten sustum
esmedim de ne oldu kör bir aşık gibi kurak kaldı yüreğim çok mu çok üzgün zavallı bir çocuk gibi kainat başıma yıkıldı sandım ana ve babamı kaybetmiş gibi sırtım hepten kaldı boşlukta kara toprağa girer gibi
kınamayın beni musalla taşına tutunmak bir suçmuş gibi
son sözüm savruldu kefenin dışına kefen bu hayat kabul etmiyor işte hiçbir şeyini cansız bir ceset ve amelden başka örtülürken üstüme toprağım neden ki bir iç sızısı oldu pişmanlıklarım
bana öz elinle biçtiğin kefenin de yakıştı mı bari üstüme hiç değilse gelip de bir tek bunu söyle…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
- Esseydim de nereye kadar… şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
- Esseydim de nereye kadar… şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Çok güzeldi çok acıklıydı, yüreğine sağlık Üstadım , ders vericiydi,akıcı anlamlı sevgi ve özlem vardı düşündürücüydü kutluyorum Dualarımla selamlarımla her daim.
sert bir kasırga gibi esseydim de nereye kadar içimin de içinde ki kördüğüm olan hüsranları söke bilir miydi yüreğime sinen nankörlüğün onca sisi pusu geçip de gider miydi...............................................// Değerli üstadımın o nevi şahsına münhasır uslup ve o güzel tarzıyla kaleme aldığı,anlam ve duygu derinliğiyle oldukca etkileyici güzel bir şiir..Emeğinizi canı gönülden kutluyorum üstadım..
esmedim de ne oldu kör bir aşık gibi kurak kaldı yüreğim çok mu çok üzgün zavallı bir çocuk gibi kainat başıma yıkıldı sandım ana ve babamı kaybetmiş gibi sırtım hepten kaldı boşlukta kara toprağa girer gibi
Kutlarım güzel bir şiirdi saygılar sevgiler , sağlıcakla kal selam VE DUA
duygular belki de hayatın ritim bozukluğu iken sözcüklere yansıyan izahı olmayan çok şey var anlam veremediğimiz hayatın penceresinde dilediğimiz kadar dillendiremiyoruz da kimi zaman bir sitemse yerinde bir acı ise söküp atsak keşke yüreğiniz dert görmesin üstadım selam ve saygılarımla
sert bir kasırga gibi esseydim de nereye kadar içimin de içinde ki kördüğüm olan hüsranları söke bilir miydi yüreğime sinen nankörlüğün onca sisi pusu geçip de gider miydi
Bu güzel paylaşımlar için teşekkürler sayın Atmaca.
sert bir kasırga gibi esseydim de nereye kadar içimin de içinde ki kördüğüm olan hüsranları söke bilir miydi yüreğime sinen nankörlüğün onca sisi pusu geçip de gider miydi?
Üstat, duygu yoğunlu çok yüksek bir şiir okudum.Mecazlar ve diğer sanatlar da yerli yerinde ,..Sözcük seçimi de güzel, ancak biraz gereksiz sözcükler mi var ne! Şiirin etkisinde kalarak sizden müsade almadan ilk iki kıtayı ben biraz durulaştırdım.Lütfen ukalalığımı mazur görün...Saygılarımla...
Ey, içimin içindeki, Kasırga gibi essem nereye kadar!.. Kördüğüm hüsranları söke bilir mi? Yüreğime inen nankörlüğün onca sisi pusu, Savrulur gider mi?
Gürleyip esmek, Kanatmaktan öte neyi çözer ki... Bu yaraya, Bir isyan, Bin sitem çare olur mu? Umudum yitti, Dal gibi kurudu kollarım... İyi niyetli çabalarım da, Yaralarıma hiç mi hiç merhem olamadı ki...
Derin bir iç çekiş, çığlık, çığlık bir serzeniş, karamsar duyguların dizelere düşmüş feryatları vardı şiirinizde...güzel bir kurgu, güzel bir anlatım ve doyurucu bir hikaye...şiirinizi büyük bir keyifle okudum gönülden kutlarım kıymetli hocam...hüzünler şiirlerde kalsın diyor sonsuz saadet ve mutluluklar diliyorum...dost yüreğinize selam ve sevgilerimle...saygılar...Ziya VAR