(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Hakkın şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Hakkın şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
kıt'a gönder.. bu ne ya hu... ayak bacaklı olsun.. hemen araştır internette bilmiyom deme.. bismillah dedik kaldı:)) bu kadar insanı bir arada bulamayız her zaman..
Şiir iki satır...amma yordu bizi. Aklıma geldi yavanvari bir yemekteydik, hadi hoca bir şeyler oku dedi ev sahibi Besmele çekti bıraktı imam. E...dedik. E..si yok, dedi. Bu kadar yemeğe bu kadar okunur. Bizde öyle mi yapsaydık acaba. Bu kadar şiire....
Yetkililer tutun yakamdan çekin beni Bir çirkine meze ederim tüm güzelleri Yanıyor bak göğün rengi Duyun sesimi
Kara kara karanlıklara salmayın yine dertlerimi Bu çirkin eller Bu çirkin gözler Bu çirkin gülüşler benim Inkar etmem çünkü ben bir o kadar da güzelim İçmem yalanın şerbetinden Aslım neyse işte ben o kadar da Neysem o' yum işte.....
buradan,yetkililere seslenmek istiyorum, evet,biz en güzel çirkin Adamlarız,,,:)çirkinleşmeyi de, çok güzel biliriz, her an çok güzel,çirkinleşebiliriz,,:)
Evet gördüm gördüm....kim bilir ...demiş... Neyse kıskanç değilim;))) üstat her yere yakışıyor çünkü... Ben hayatta hakkını verenlerin her şeyi yapması taraftariyim....
Ucu açık bir cümle ama şeytanlık yapacaksan bile hakkını vereceksin...
Biz de yedi kardeşiz içlerinde en çirkini benmişim...öyle diyorlar. Çirkin, karizmatik olur, diyorum. Öyle de değilmişim... Sonra savunmaya geçiyorum...herşey göreceli. Ama burda güzel ADAM oldum di mi abi. Hürmetler tüm güzel Adamlara.
İnsanın kısıtı olmaz acziyeti olur nesildaşım. Omuzların üstüne yer edinen ile bağ kuran, tefekkür eden kalbin sınırları olmaz ha bu yazdığım da bilime aykırı değildir; bilimci'kler alınabilir o da dert değil :)
İnsanın acziyeti olur ortak paydamız, deliliğin ise ortak bölenlerimizin en küçüğü, o büyüdükçe acziyetin/m izi daha iyi kavrayaca(K)ğız...
kabe hakkında çok araştırma yapmalıyız bence.. bu site kaldırmıyor bu muhabbetleri. korku ve umut üzerine yani o iki kanat üzerine düşündüm lakin aradığım başka bir şey... nedir bulamadım.. belki buldum da kavramlaştıramıyorum, hep öyle diyorlar ya; toplum hazır değil, zaten hiç hazır olamayan bir halk var dünyada. insan çok kısıtlı.. bu beni deli ediyor işte... açıklaman için teşekkür ederim.
Konuyu çok uzatmak istemem ; istemeyişim ne üşenmek belasından ne de gücenmek korkusundan değil nesildaşım !
İnanç konusunu herhangi bir zaman da dilediğin kadar konuşuruz dilediğin kadar münazara edebiliriz... Savunma' k bu baştan tezat bir kelime bana göre ; Türkçemiz de bu kelimenin anlamı " kıvanç, onur, gurur, izzet, şeref, vs ne kadar farklı kelimeyi sadece onur ile sığlaştırmışsa Öz Türkçe yolunda yapılan yanlışlar" savunmak da bu minvalde dar kalıplara sokacaktır bizi ama yine de verdiğin mesajda ki anlamıyla söyleyim. İnanılan şeyin varlığını ve mülkünü savunacak kişi ben değilim kifayetsiz olduğumdan değil vazife benim olmadığı için ben değilim !
Beğenirsin beğenmezsin ayrı mesele, ama Kabeyi ebabil kuşları ile koruyan kabeye ve onun yaratıcısına inanlar değildi, bizzat Kabenin sahibiydi umarım anlatabilmişimdir... Eksik kusur varsa bana, isabet olmuşsa oldurana ait,
Celaleddin-i Rumi der ki,
" İman iki kanatlı o kuşa benzer, onun bir kanadında havf( korku- endişe) diğerinde Reca( umut ) bulunur." Anladığımı sandığım şeyi söyleyim insan ne korkuları ve isyanlarıyla, ne de umutları ve ikramlarıyla yol alabilir, insanın insan olabilme yolculuğu bu duyguların terazisiyle ipte ki cambaz gibi dik ve doğru adımlar atmasıyla mümkün ya da kuş misali uçabilmesiyle :)
duygu şöyle ki, adamı vurur duvardan duvara.. her an ve nefes kulluktan çıktım mı, günaha girdim mi, neden böyleydi.. onu savunma düşüncesi insanın ve hukuğun önüne geçer,..
her an kulluk bilinci içinde yaşamaya veya yazmaya çalışmandır sana gülümsememin nedeni dostum. aslında öyle olmadığını biliyorum anlatıığın kadar da, hafakanın veya davasının büyüklüğü karşısında daha da büyük olabilir mi bir insan mesela..
ırki olarak değil düşünme, kültürel olarak arabiler Tanrıya baş eğer, türk'ler ise Tanrıyla istişare eder yani boyun eğmez kabul etmez kılayınan diyordu.. ruslar neden araplardan veya çin ve hintililerden değil de toplam nüfusu yaklaşık 250 milyon olan türkten çekiniyor diyordu şaman.. özetle..
daha kul'luktasın aşman gerek bence..:) ve sanırım aşmak kolay olmayacak ve zaten istemeyeceksin dostum.. zor iş... imkansız değil:) altaylı şaman'ın bir görüşü vardı ismi aklımda değil.. forumlarda paylaşmıştım.. linkini veririm bulursam, insan ve tanrı ile alakalı..
O küllüğer yine mi sorusunu ben de daha bir kaç gece önce sormuştum, anladığımı sanıyorum ama sanmalarımın bir önemi yok aslolan senin kendini anlamsız yalnızlıktan çıkarabilmen umarım başarırsın nesildaşım Gece de gündüz de güzel olur, göğünde bir güzelliği bulman dileğiyle...
Nesildaşım şu emeklilik olayını anlayamadım ben nedir emekliye ayrıldığın şey ? şiirler mi ? Kara dolu şiirler mi? y'den şiirler mi ? yazılardan mı ? Nedir ?
yiğenlere iki kitap verdim bu hafta; biri "bozkurtlar" biri de "insanı anlamak"... dönülmez akşamın ufkuna güneş doğmaz.. anlamak da ve anlaşılma da en büyük sorunlarımız. yanlış yapmışız en kötüsü farklı okumak ve farklı seyretmek.. huzur için çıkmayacaksın abi çizilen çercevenin dışına.. bu çıkışlar insanı yer bitirir.. bunalım veya hafakan hafif kalır. siyah kuğu olmak veya istemsizce o yöne sürüklemesi çağın.. mecburiyet yıkar insanı....
Nasıldaşim ben buraya yazıp benimsemedim...ben çokça benimsediğim için burada o'yum....
Ve yalan yok yani elimde olsa yazdiracaktim...
Zaten gel buyur burdan yak.... dünyada ilk önce adına sahip çıkamıyorsun...sana ait değil...sana dair olan beklentiden ibaret...daha doğduğun zaman senin olmanı istenilen ya da umulan bir şey...bazen de hicbir şey düşünmeden verilen bir şey...sonra kulağına fısıldaşıyorlar ki onu da sormuyorlar ....sonra tüm hayatın boyunca sesleniyorlar....en sonunda son kez adını çağırıyorlar...
Başkasını adını koyduğu bir hayatı yaşamak....
Şimdi nesildaşım sen yine pozitif bir bakış acısıyla güzel cümleler kurarsın ama aslinda karmaşık olmayan durumu karmaşık hale getirmeye gerek yok...bu isim benim olmadı hiçbir zaman...o bakımdan seçilmiş olanı daha çok benimsemek garip değil...
Ama yahu ben yemin etmiştim düşünmemeye ve fikir beyan etmeye...bak yemin gitti........
senin isim neydi de bakem bakalım bir anlamına:)) uley fakire ekrem ismi konulur mu... neyse ölmeden zaten bu arabi ismi değiştiririm de, bu hamur çok su yoğurur... alıp başımı gitsem ah nereye vahnereye..
haydaaa bak ne cıktı farkettin mi ? Senin gerçek ismin de sana tezat o zaman Ekrem ismini de kaldıramıyor olabilir misin acep ? O da cömert, eli bol kerem sahibi anlamlarına geliyor...
Dımdızlaki sevimli:) ama sahiden bulalım sana bir şeyler imdi abilere küçük gelenleri kardeşleri giyer misali , kimbilir Abiden ilhamla sana da Nebilir ya da Y'bilir mi desek ;)
her şey zıddıyla sözüne binaen dünyevi demiştim kendime.. zaten ismimi kadlıramıyorum.. orası doğru.. çok çömert olmak için çok para lazım ... olanımı veriyorum sonra her konuda dımdızlak abi.. :))) dımdızlaki:))olabilir :))
Counterpart 'ı ben cok begenmiştim o ihtiyarın oyunculuğu bence harika :)
Nesildaşım isme gelince hareket noktamız şu olsun derim, " kişi ismiyle müsemmadır " derler eskiler yani ismin manası kişiliğine de sirayet eder veyahut kişiliği ismini kaldırabilir yada kaldıramaz gibi....
Bence arızanın cıktıgı yer de burası zaten ;) adam sürekli düşünce aleminde, sürekli soyutluklarda zihni karısıyor somut dünya ile soyut bilinmezlikler arasında özetle Dünyevi ismi onun Uhrevi ( dini bişey kastetmiyorum ) sonsuza adalı istek ve arzularına yetmiyor kaldırmıyor...
ÖNERİLER,
1- Düşün(y)
2-Delice düşünce(Y) & Deli(Y)Düşün
3-Mütefekki(Y) :)
4-Eski Türkçe ulu anlamında - Dede veya Düş(Y) Dede