O RUH
O RUH
Yusuf Yılmaz O Ruh: Yorgun gözlerinden şefkat akan bir annenin Nefesiydi sanki, beni okşuyordu. Yenisey ırmağı gibi Kanım şırıl şırıl akıyordu. Avuç içi kadar bir umutla Dolaştım sokaklarda. Gözlerim aldı götürdü beni, Göğün derinliklerine… Uzun uzun düşündüm: O ruh, Nasıl yenmişti demiri ve barutu Çanakkale de! Nasıl söndürmüştü Sakarya da yanan cehennem ateşini! O ruh, Dolaşıyor aramızda. İmdadımıza yetişiyor, En zor zamanımız da. Bazen, saklanıyor bir çocuğun göz yaşlarında. Bazen, bir dedenin sıkılan yumruğunda, Bir annenin titreyen dudaklarında… Bazen bir öğretmenin beyaz tebeşirinde, Kara tahtada, gönüllerde açan bir çiçek, Çocuklarımızın ufkunda doğan bir güneş… Umut, ülkü, bilgi oluyor. O ruh öyle bir ruh ki Bazen, yanardağdan fışkıran lavlar gibi patlayan! Bazen, sevginin içine gizlenen aşk… Bazen, kendini korumak için, Namlusunu zalimin gözüne doğrultmuş bir silah… Bazen, vatan tehlikeye düşünce de bir işretle, Kendiliğinden oluşan bir ordu. Çoğu kez de Mazlumları sevindiren., düşmanı kahreden bir tılsım oluveriyor Kahramanların korkusuz yüreğinde. |