KISRAKLARIN BAHARIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Kaybettiğim her insana kaybettiğim her tümceye yazılmıştır. Ve Ankara herşeyimin ilki olan şehire...
Günlerden bir gün ellerimde bırakıyorsun küllerini.
Eteğini askıya asıp intihara koşuyorsun. Sen miydin bir parça ateşte yakılan ve bir yelkovan gibi avuçlarımı ıslatan. Bir çocuğun başını semazen gibi döndüren Ahh şu taşraları katlediyor oyunların. Kin"in, garezin, panzehirin bir askeri öldürmüş gibi patlıyor elimde. Gör dizdiğin mayınlara bastığımı ve sen soyunurken semâyı sana kalkan ettiğimi. Hangi düşte yakıyorsun ayakkabılarımı? Artık dinleyemiyorsun sol göğsümdeki yelkovan sesini ; "Güm,pat,tak"... Bir imsak vaktinde dudağını dudağımda unutup bir dereye atıyorsun güzelliğini. Bütün nizamı yerle bir ettin... Arkanda bıraktıkların çiçekler topluyor uzunca tabutuna. Sonra ölü yanaklarını öpüyoruz birer birer. Abendam bir utangaçlık bırakıyorsun duvarlara. Toprağın şahit oluyor çiçeğin doğumuna. Sonra sen kayıp oluyor karışıyorsun . Atan kahroluyor çöküyor yeryüzüne. Ben ise ihtilalde unuttum gülümsemeleri. Eskiden bir depremzedeyi iyileştirmiş gibi gülümsüyordun. Toprak ana yanağındaki çöküşe şahit oluyordu. Beni sorarsan eğer; Gece trenine atlamayı huy edindim sonra öldüğün derede yıkanıyorum. Ve ruhunu ruhuma kalkan ediyorum. Barikat çiçeği bize sesleniyordu; Özür dilemeli senden bir dost ihanetinin elinden kurtulamadığın için. Mısralara katmak seni çocuksu şefkatin için. Ancak sen beyaz bir entariyi kendine yoldaş ettin ve uzunca yatıyorsun . Uyanamıyorsun... Gülüşün bir kazazede altında kalmış. Hoşça kal ! Martıyı peşine takmış çocuk. Hoşça kal Toprağı hayallerinden önce öpmüş çocuklar. |
Martıyı peşine takmış çocuk.
Hoşça kal
Toprağı hayallerinden önce öpmüş çocuklar.
....
şiir çok güzel, finali can alıcı
tebrik ve selamlarımla