OLUŞUM
sen var dan ya da yoktan
ama varolmadan önce bir ışık tayfının denklemindeydi olan ya da olmayan ..... sen okuduğum kitapların tozlu sarı sayfalarında mavi panjurlu bir ev kurmuştun o gece sonra kendini kaybedip o sapsarı sarıların salonunda mumyalamıştın zamanı ki kan zamanıydı zaman meme uçlarından akan kan donup kalıyordu tanrı’nın gardrobu şeylerin avuçlarından yırtılıyordun yakılmış mamutlar yığınıydı anıların ve sen kendine özdeş bir göçebe rüzgardın saçlarına akan yıldızların şimdi hatırlamıyorum ne olur hatırlar bana yüzünde şekillenen anlamını dünyanın |