İşbu
Tam şurada;
Büzülüp oturduğum gıcırtılı sandalyede, Sebepsiz, alelade, ağlamam mı gerekiyor, Geçmişi genzime sokan eylülün esintisini, Bir süs veya matem işareti gibi, Boynuma bağlamam mı gerekiyor. Gitgide kavrulan, buruşan, sararan tenime; Tatlı bir buse sözü olan kaderime, Kızıp küsmem, bağırıp, çığırmam mı gerekiyor, Aklımda, fikrimde dolaşan; Saçımda, sakalımda gezinen, hayalî örümceklere, Sekiz bacaklı bir canavar yaratıp, Zehrimi savurmam mı gerekiyor. Bir nebze olsun, kendimi anlamam, Kurşuni boşluğumla barışmam için, Toz olup dağılmam mı? Kil olup, toparlanmam mı gerekiyor. İşbu, bilinçsiz yaşamıma; Bir ses tonu kazandırmak için, Eşekliklerime, eşekten alâ, anırmam mı gerekiyor, Ne gerekiyorsa, el mahkûm, ’Ölümü’ tanımam için, Sağ olmam mı gerekiyor. |