AYRILIK
AYRILIK
Yusuf Yılmaz Ayrılık vakitlerinde yüreğim burum burum burulur Yoksul çocuklar gibi hissederim kendimi. Çatarım kaşlarımı kahpe feleğin yüzüne. Bakar dururum ardın sıra... Bulutlar bulutlar... Dolanıp durmayın başımda. Ne yaparsanız yapın Göreceksiniz ağlamayacağım işte! Ayrılık ,ayrılık ah ayrılık! Nefesim daralıyor, Ayaklarım dolaşıyor, Hasrete tutsak olduğum o günleri hatırladıkça... Ayrılık, ayrılık ah ayrılık! Sanki ateşten bir gülücük, Bir kuşun uçup gitmesi Ve bir garibin yalnız başına ağlamasıdır ayrılık. Bu ayrılık var ya bu ayrılık, Ruhumda çakan bir şimşek. Sanki biraz sonra yağacak yağmur gibi Ancak insana ağlamayı öğretir! Bu ayrılık var ya bu ayrılık Gönlümüzü kırar. Söndürür neşemizi Hazin hıçkırıklar. Nereden bilebilirdim ayrılığın insana bu kadar koyduğunu. Hasretin, özlemlerin bu kadar zor olduğunu. Sakın bana ayrılık demeyin. Başıma kaynar sular dökülüyor. Ayrılık, ayrılık, ah ayrılık! İçimdeki sessiz çığlıkları aleve döndürdün. Yaşama sevincimi söndürdün. Canımdan can aldın ayrılık. |