AŞKI ARADIM YILLARCA
aşkı aradım durdum yıllarca.
eskilere gittim, aşağılara indim yollarca... Pandora’nın kutusunu açtım mesela, Heredot’un tarih notlarını karıştırdım... Eros’un okunda gerildim, Afrodit’in saçlarına saplandım... asılıp bir Anka kuşunun kanadına, Kaf Dağı’nın rakımını hesapladım. yamaçlarına tırmandım, zirvesinde aradım aşkı... sonra, sıcak denizlere indim, Akdeniz’in güneyinde iz sürdüm. Mısır’ın piramitlerini kolaçan ettim. Hiyeroglif bir figürde, Sümer Yazıları’nda aradım... okyanusların ötesinde, Nil’in kıyılarında aradım... kırk gün kırk gece düğünlerinde, bin bir gece masallarında... İpek Yolu’ nda, buğday tarlalarında, Şam içlerinde, Bekaa civarlarında aradım... Afrika’ya uğradım. kıtlıkta kıranda aradım... mağarasını bulup girdim, Şahmaran’da aradım... bir kulenin ta uçlarında, Rapunzel’in saçlarında aradım... Musa’nın asasında, İsmail’in bıçağında, İsa’nın çarmıhında aradım... Fırat ile Dicle arasına baktım. Mecnun’un Çölüne, Yusuf’un kuyusuna, Turan Elleri’ne baktım... Aslı ile Kerem’e, Mem’ü ile Zin’e danıştım... bilsen, kimden sordum kimden. Evliya Çelebi’den, Dede Korkut’tan, Lokman Hekim’den... sonra, Yavuz’a rastladım Sina’ da, topuk selamı verdim, Yavuz’a da sordum. koskoca halife bile, aşkı bilmiyordu. bilse, aşkından ölür müydü cariyesi... vardım gittim Anadolu’ya. Ege’nin berisinde, Nesimi’nin derisinde aradım, Enel Hak’ta... Hallac’ı inciten gülde aradım... Karacaoğlan’ın dizesinde, Yunus’un dergahında... Mevlana’nın kapısında, Pir Sultan’ın idam sehpasında aradım... aşiyana baktım, gül bahçesine... peteğin içerisine, çiçeğin özüne... Pamuk Prenses’in cücelerinde aradım, İstanbul’un gecelerinde... Ahmed Arif’in Leyla’sında sonra, Sefai’nin Ayşe’sinde... dağda,köyde,şehirde aradım. Oğuz Soyu’nda, Göktürk Yazıtları’nda, Asım’ın neslinde aradım... gömü yerlerinde, metruk evlerde, enkaz altlarında aradım... Berivan’ın bakracında, bir çobanın kavalında aradım... helalde aradım, haramda aradım... ateşe girdim, közde aradım... saza girdim, sözde aradım... bir kelebeğin ömründe sonra, resimde,şarkıda,şiirde aradım... hem ölüde, hem diride... bir isyanda sonra, bir bildiride... bir karıncanın azminde aradım. bir atın hamlesinde, bir çiğ damlasında... bir suyun yatağında aradım. bir dilberin dudağında, bir bebeğin kundağında aradım... başakta,tomurcukta,filizde aradım. çatıda,sandıkta,valizde... bakmadığım yer kalmadı, aşkı bulamadım bir türlü... bir an aklıma geldi, ’’aşkın gözü kördür’’ demişti bir ihtiyar. belki de ben, aşkı, açık gözlerde aradığım için bulamadım... ya da, aslında aşk her yerde vardı da, ben yoktum ortalarda... biraz da, kendimi arasam çok iyi olur bence!.. |