Koru kendini abim
Koru kendini abim
bu zaman bildiğin gibi değil devran başka demedi deme abim karışma elin avantasına lavantasına dön sırtını yoluna gidiver sen say ki gece bir mezarlıktan geçiyorsun ürpersen de bir ıslık çal kendi duyacağın kadar yanar dağ patlaması gibi bir tuhaf mecrada akıyor zamanlar lavları alev alev akıyor ovaya köye şehire ne ot ne gül çiçek taşı toprağı eritiyor karışma itin çakalın kavgasına şahit olma ola ki gördün sorarlar duymadım görmedim bilmiyorum hastaydım o gün yoktum bul bir bahane yolun kesip sakalını okşayan olursa çekme saçını sakalını atıver bir sakal başım gözüm sadakası deyip geçiver koru kendini güzel abim hak mak din iman adalet diye bağırma o masanın dört ayağının dördü de kırık bu kırkların kırığı çıkığı bitmez dönüp senin kemiklerini kırarlar hani söz var ya abim aslanı kediye boğdurmak öyle bile değil inan bite pireye ısırtıp karıncaya ezdirtirler kendini koru güzel abim hani usta demiş ya ’Ejderha olsan kar etmez’ kar etmiyor güzel abim Ahmet Coşkun |