BEN MEZOPOTAMYA'YIMbin yılların anasıyım fırat oğlum dicle kızımdır benim onlarca kavim beslemişim ak sütlü mememden helal ettiklerim de olmuş haram dediklerim de ihanet edilmişim soyulmuşum sıkılmış memelerim sağılmılşım edepsiz sulamışım yine de mahsulleri en kurak zamanlarda nice kanlar dökülmüş doğurgan bedenime kendimin bilmişim çekmişim damarlarıma dökülen her damlayı ağlamışım acımış anne yanım almışım koynuma kefensiz düşenleri ve büyümüş yaşlanmış ölümsüzleşmişim vuruldukça coğrafyamın sol yanı ’sümer’im ’akad’ım ’pers’im bilirler beni annelik etmişim nice zamanlar ’med’ öz oğlum kadar çocuğumdu benim asi mağrur doğu kanlı esmer çocuğum iskender daha dün büyüdü kucağımda nice günahlarını sakladım zulamda ve küçülen ne büyükler gömdüm tarihime ve tanrılar çil yavrusu asi coğrafyamda eyy oğul boğasın tanrıların zulmünü bir kaşık suyunda ben ki her gelen kavme bağrımı açmışım ben ki altın beşiğimde medeniyetler uyutmuşum ben ki hırpalandıkça tarihler doğurmuşum tanrılar doğurup tanrılar gömmüşüm korkusuz eyy beşiğimde büyüttüğüm uygarlık uyan kızlarım oğullarım sana emanet aç göğsünü emzir mezopotamya’nın asi evlatlarını yılmaz YANARDAĞ 18 / 07 / 2008 |