KabuslarGürültülü bir kırılmışlığın derin hüznü var içimde Genzimi yakan bir acımtırak tat Burnumu sızlatan vuslatsız bir hasret. Soğuk bir el dolanıyor saçlarımda Bitab düşüren uyku denemelerimin bilmem kaçıncısı Parçalanmış bir hayaletin elleri var düşlerimde Kararmış gökyüzü, asit yağıyor aralıksız Islanmış bir atlıya benziyor korkularım Yağmur sicim sicim akıyor saçlarımdan Yıldırımlar düşüyor çocukluğumun üstüne Korkuya teslim yamaçlar, kurumuş ağaçlar Bir zillet yokuşundan seller akıyor Acı bir zehrin kararttığı sular heryerde Bir çocuk koşuyor bayır aşağı; bu benmiyim yoksa Hiç kimsenin anlayamayacağı boğuk sesler çıkartıyorum; Sevdaya dair sözlere, fırsat bulamamış çatlak ve kanlı dudaklarım tarifsiz bir acıyı hapsediyor ağzımda. Sabah olmaya, gece dinmeye meyletmiyor. |