ÜSTÜ ÜSTÜNDE KALSINbeklenen zamandır yaraların pansumanı yaşların mendili ciğerin dili bilinmeyen lisanı olmayan çevirmeni kapılar tıklar iki yürek atışı bir bekleyeni bir gelmeyeni cıs eder yürek teli döşeme ağzını açar gacır gucur sesi yürür kan pompalaya pompalaya kapıda kol , gözde fer titrer gelen ölümdür maziyi koltuk altına şeridi göze akar emekleye emekleye ses susar dil yutar göz bakar kahır ayağa kalkar hadi der hadi zaman yol alma zamanı liman yandı gemi kalktı kalkacak bekleme beklenen gelmeyecek zaman bitti perde indi üstü üstünde kalsın ayaklarım pabuç aradı arama dedi arama dünyevileşme baka kaldım ilk ezanla kapında sesin yürürken gözünün içine bakamayan utanmadan sıkılmadan bakacak yetmeyecek tutup da ayağına geçirecek ayakların değil ama ruhun yürüyecek ses yankılanacak üstü üstünde kalsın Sibel Karagöz |