0
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
803
Okunma

Ey kendini dev aynasında gören aristokrat
Kibir abidesi, tuzu kuru antidemokrat
Özünden başkasını görmeyen bürokrat
Kalbe ölüm fermanı yazan talebe-i Hipokrat
Biz köyde doğmuşuz köylü çocuğuyuz
Yoktur öyle süslü, allı pullu laflarımız
Küçüğü ezmez, büyüğe saygı duyarız
Vatana millete hizmette sıktır saflarımız
Parayla, makamla insanın imtihanı zordur
İnsanı bozuk para gibi küçülttükçe küçültür
Ne oldum delisi yapar, lisanı haktan şaşar
Kibir, her yanını, toy çocuklar gibi oynatır
Bu denî dünya kimseye kalmadı bâkî değil
Her daim gördüğün ham hayal, boş rüya, bir im
Para el kiri, makam hizmet yeridir iyi bil
Kırılırsa ham çömleğin, boşta kalakalır elin
Seni adam sanıp yakın görmüştük ey bî-vefâ!
Gittiğin o yollardan biz dönüyorduk ey bî-vefâ!
Koyduğun dirsek böğrümüzü deldi ey bî-vefâ!
Bir ukelalık ettin kırdın kalbimizi ey bî-vefâ!
Ne yapalım sen şehirde doğmuşsan, biz köyde
Göremiyorum bir türlü aramızdaki fark nerede
Biz kibir nedir bilmez idik, başımız hep yerde
Tevazudur asıl makbul olan daim Allah indinde
Gözümüz yok kimsenin yatında katında pulunda
Gelip el pençe divan duran namert olur kapında
Daim bakıp durduğun yalancı dev aynası kırılınca
Görünür kaşların yerde, şaşı gözlerin süreyyâda
Ey aristokrat, toy bürokrat, huzursuz deli hoyrat
İçinin karası dışına vurmuş olmuşsun kömür surat
Biz seninle arkadaş olamayız, işimizin adı hayrat
En iyisi sen gel, iş işten geçmeden Allah’a et itaat
5.0
100% (4)