İçimizdeki YabancıEy insan! Nefes alırken henüz yaşamında, Düşünmeye zaman ayırmaktan korkarken, Çırpınışların kendine düşmüş farkında değilsin, Gayretin yok kokuşmuş yüreğini özgür kılmak için. Zamanı mı sollayacaksın bu saldırganlığınla, İçindeki ses boğacak bir gün, sen işitmekten mahrum, Kötülük senden hep uzak, hep ötekilerde, Hiçlikle sarmaş dolaş gafletin acınası, Her şeyi ben bilirim edası, olacak başının belası. Hatalarına bahanelerin her zaman fikrinde hazır beklerken, Hakikate sımsıkı kapanmış gözün ve gönlün, Makam peşinde koşarsın, ehliyetine bakmadan. Kişilik mahrumu, asaletten yoksun duruşların tükenmez. Biriktirdiğin, infakınla bereketlenir, bilmez misin? Adalet feryadınla gücünün yettiğine zulmetmekten çekinmezsin. Kırık küreklerin kalbini akıntıyla boşluğa sürüklerken, Akletmek lugatinda yer bulamazken, Dünya güvensiz dersin, ama sadakatsiz kişiliğine kim, nasıl güvensin? Gidişlerin, hatırların pek vefasız, hep can yakıcı, Rekabet tanrısına paye verip yutarsın hakları. Tiksindirir dudaklarından dökülen sevda görünümlü şehvetin, Dilin niyetine mesafeli, pazarlık ile yoğrulmuş için. Şeytan sofraya oturmaz, çünkü güdülerin besler her daim onu, Masumlar çıkarlarına oyuncak olmuş, sen ise rahatındasın. Süslü ama boş sözlerin kulakları doldurur ulaşmadan kimsenin kalbine, Farketmeden gezersin sokaklarda kırdığın kalplerin, çiğnediğin namusların. Hazzının karasını renklendirme çaban en büyük aymazlığın, Sınırlarını güvenlikli kıldığın(!) mülkün bir emanettir bilmez misin? Hakikat sadece senin tekelinde, başkaları hep öteki. Söyle! Sevgiyi hiç hissettin mi kalbinde tüm varlığınla? Soğutuyorsun insanı insanlıktan, haktan uzak tüm hallerinle. Ey insan! Sen! Huzuru araman nafile yere, akletmeyene huzur yok. Uyan! Seni sefaletine mahkum kılan gaflet elbisenden kurtulma vaktin ne zaman? Hakikatin ihtişamında varolmak dururken, hiçliğin girdabında sürüklenişin neden? Bil ki, Hakikat bütün haşmetiyle varolacak, seninle ya da sensiz. Esenlik senin ihtiyacın, Var olmak ya da olmamak tercihi senin. Unutma! Güzel bakmak dururken, eğriyle muhabbetin hadsiz. Tüm batıllarınla terk edileceksin bir gün habersiz. |