SÜRMANŞET
gece,
yine hasreti sürmanşetten veriyor... ortamım müsait intihara, yaşım el veriyor!.. kalbim bir kapıyı çarpar gibi çarpıyor, gözüm hiçbir şeyi görmemiş gibi yapıyor... masamda a, b, c planları ölüme dair, d seçeneği masaya oturmak için yalvarıyor!.. dudaklarımı sıkıştırıp, ön dişlerimin arasına... cüretkâr bir şekilde, tarih öncesi bir resme uzanıyorum... izinsiz uzanır gibi, bir dostun sigarasına!.. çay içiyorum ardından, şarap etkisi yapıyor... haram aylar içindeyiz diye mi, böyle hassaslaştım bilmiyorum, kıyamet kopacak diye ödüm kopuyor!.. ölmek isteyen biri, kıyametten neden korkar, o da ayrı bir konu... gecenin bütün karanlığı, gözlerime çökmüş sanki... hiç iyi görünmüyor, hiç iyi görünmüyor gecenin sonu!.. saatler ilerledikçe, iç konuşmalarım vasıtasıyla, kendimle olan samimiyetim de ilerliyor... kendi kaderimi kendim tayin etmeye çalışıyorum, solumdaki yazıcı melek, yazılı olarak haddimi bildiriyor!.. gece, hasreti sürmanşetten veriyor dedim... manşet sekiz sütun, hüzün sekiz yüz seksen sekiz!.. |