GÖNÜL OVASI
GÖNÜL OVASİ
Dilova Gülova bir de Gölova Gülden küle döndü yandı çöl ova Hasretin çölünde bırakma beni Sarılayım gülüm gel doya doya Gönül ateşini yakan biliyor İki göz’ki çeşme akan biliyor Yakasına gonca takan biliyor Kâlpte nakış nakış gül oya oya Kafeste kuş gibi aşkın kölesi Aç susuz uykusuz şaşkın ölesi Sanki mecnun derviş düşkün çilesi Aylar yıllar geçti gün saya saya Sultan Dağları’ndan yel eser serin Serin esen yeller senin eserin Yoktur gülüm senin eşin benzerin Salın da saçını gel mavi koya Salın da saçını gel koya koya Şaban AKTAŞ 07.08.2020 - 17.08 Görsel: Şaban AKTAŞ Eğirdir Gölü PATENT Gönülden sözlere patent gerekmez Gözler damgasını kâlplerden vurur Aşk ile damardan stent gerekmez Özlem der/yasını Alp’lerden vurur Alp’lerden Himalayâlar’a kadar Ardarda yanyana sıralı dağlar Dağlar dedikçe aşk yaramı dağlar Hasret gözyaşıyla kâlplerden vurur Aşk cennet cehennem alev çukuru Gâh krater gölü gahi kupkuru Bir beyaz gelinlik sular dupduru Aşk tuzla gözyaşı alglerden kurur Ay bakışlı gün yakışlı sevdiğim Salda sana çok yakıştı sevdiğim Sana ilkyaz bana kıştı sevdiğim Çağlayan suların kâlplerden vurur Dile kolay sözler oysa ne zordur Kâlbim bir yanardağ lâv akan kordur Aşkla uçanatım ne deli tordur Alevden kanatlar kâlplerde durur Aktaş ağzın dilin ateş ejderha İçinde gizlenen neler var daha Gönül güneşine biçilmez paha Sönmez ateşlerin kâlplerden vurur Şaban AKTAŞ 07.08.2020 - 14.34 Görsel: Şaban AKTAŞ Eğirdir Gölü GÜLHATMİ Şu fani dünyada kaç günüm kaldı Gelemedik gülüm hâlâ yanyana Bir bakışın baştan aklımı aldı Ay inci dizerken aşkla gerdana* Gülhatmi çiçeğim pembe yanaklım Seninle mutluluk benim de hakkım Sanmaki unuttum hep sende aklım Mazide günleri hep ana ana Hasretlik yıllardır tek ikimize Bakıp bakıp hayâl ile göz göze Tut elimden gonca gülüm diz dize Küle döndürmeden aşk yana yana Yollar gide gide sana birleşir Kol kol akar sular nehir gürleşir Aşk ummana döner ruh özgürleşir Seversen gönülden aşkla can cana Kahveyi sen pişir çayı sen demle Gözlerinde ateş dudakta nemle Tenden tene nokta nokta dür benle Beni yudum yudum iç kana kana! Şaban AKTAŞ 07.06.2020 - 11.26 Görsel: Şaban AKTAŞ Profesyonel Ülkesel Turist Rehberi 0542 614 44 25 Eğirdir Gölü - ISPARTA / TR (*) Gerdan: Aynı zamanda ay’ın gökyüzündeki hareketine de verilen addır. TUTUM VE İSRAF Atmaz isen eski çok işe yarar Atar isen bilki külliyen zarar İş bilen ip ular, yumağı sarar Müsrif yumak sarıp kilim yapamaz! Derleyip toplarsan vücuda gelir Bir araya ipin ucu da gelir Tatlının yanında acı da gelir Herkes her gün tatlı keyif çatamaz! Kırk yamayı kırk parçadan yapmak var Bir damla yağmurdan ibret kapmak var Müsrif iflâh olmaz; yoldan sapmak var Şimendifer düzgün raydan çıkamaz! Saklarsan samanı, gelir zamanı Damla damla dolar gölün tamamı Biriktirmek adam eder adamı Bedel ödemeyen keyif yapamaz! Aklın varsa akan musluğu kapa Akan yerine bir contayla tıpa Tutumlunun sözü müsrife sopa Her insan söz ile dayak atamaz! Cumhuriyet işte benim kazanım Saltanata karşı çıkan ozanım Var ise bir doğru söze kızanım Hak da duyar elbet kulak kapamaz! Aklı olan sözü doğru anlasın Yoksa gerek söndür evin lâmbasın Ne ışık yak boşa ne su damlasın Aktaş israfa hiç göz kapayamaz! Şaban AKTAŞ 06.08.2020 - 12.15 YERLİ YERSİZ "Terazi var, tartı var Her şeyin bir vakti var" Ayasofya, Korona Ne kadar doğru Ya da yanlış karar?! Hele sor ona! Her şeyin bir başı Bir de sonu var, Çayı görmeden Paçaları sıvama; Akılsız baş neye yarar?! Şaban AKTAŞ 06.08.2020 Görsel: Şaban AKTAŞ BENİM ADIM NOTER Benim adım noter Benim ülkemde yalnız Benim onayım önemli Benim imzam geçer Benim borum öter!... Ben koydu isem Bu imza ile şartı Lâmı cimi yok; Geçmez burada Hiçbir kredi kartı!... Yalnızca nakit para Her an her saniye Geçen her vakit para Para para para Anlat derdini babalara!.. Para var ya tam gâvur Bir imza bir mühür Bir de damga vur Ağzına dek tıka basa Doldur kasa kasa! 🤣🤣🤣😅😅 Şaban AKTAŞ 07.08.2020 AH BU TREN RAYLARI Güne gelinceye değin Toz, toprak, Kuma belendim Ezildim unufak Aynı raydan aynı tren Kaç kez geçti kim bilir Eleğinden elenip Çemberinden Geçerken ben f/eleğin Metruk bir kentin içinde Loş, rutubetli Sıvası dökülmüş Odaların duvarlarında Örümcek gibi Geziniyor belleğim Sebahattin Ali geçiyor Türkü türkü düşümden "Dışarda deli dalgalar Gelir duvarları yalar Seni bu sesler oyalar Aldırma gönül aldırma" Sinop Hapishanesi’nde Sürgülü demir kapılar Parmaklıklar ardında Sanki tutuklu benim; Ne çok şey silinmiş Uçup gitmiş belleğimden; "Kuş kan/adı kalemim olmuş" Yazıtlar düşmüş teleğimden... -II- Yol boyunca ağaçlar Dallarda sararmış saçlar Mevsim sonbahar Bir rüzgâr esiyor Yüzüyle solgun Yüzlercesi birden Dal dal düşen yapraklar Trajik bir melodram Senfonik bir hüzün kesiyor Daya kulağını demir raylara Yolda belki bir tren Beni buradan o/ raya Oradan alıp bu/raya Düşten düşe götürüp getiren Ah bu tren rayları Az mı seyrettim geceleyin Doğudan gelip batıya Hasretle sevda yüklü Geçip giden dolunayları... ... Raylarda tren sesi Kâlpte acı fren sesi Gecelerde sessiz çığlık Gökte gönül prensesi... Şaban AKTAŞ 07.08.2020 - 21.30 Görsel; Şaban AKTAŞ |