söz gelimi bir hesap
biraz kıldan kalınca
kalından ince biraz
kalemin başı döndü
kağıdın rengi attı
iki kere iki beş .
beşten dört çıkarsan üç .
söz gelimi hesaplar

hesaplar kasap gibi liğme liğme bu kentte
bu kent yürüyen ceset
bu kent notasız kaset
ne kaldırım barışır ökçe suskunluğuyla
ne de maya dertleşir unun siyahlığıyla...
egsoz küfür ederdi
korna susardı burda
tas memnundu çeşménin
bulanık akmasından
balıklarda memnundu ,mavisiz denizlerden
akciğerin akını görmek istediksede
kara bir ciğer gibi
karabiberi sevdik
tadı küfür ettiren tadı eyvah detirten
sonrada ezberledik
hasan iki salak osman dört
hasan 2 salak osman 4
çözüldük biz efendim
biz çözüldük efendim
annem bile ayırdı beyazı renklilerden


bir şiire sığındık ne yapalım azizim
gizli bir özne gibi gizlenmek istesemde
belirtili nesneler belirtti varlığımı
bu sebepten ötürü tümleçlerim dolaysız
oysaki hep masayı dinlediler efendim
sandalyenin hatrını soranı hiç görmedim
oturdular üstüne bindiler tepesine
hani kimse sormadı sandalyenin derdini
topallıyordu oysa
belki ...belki vidası noksan
belkide somuna aç ,
ince hesap kurbanı
iki kere iki beş
beşten dört çıkarsa üç
bir kısır döngü gibi
cumalar hayırlıydı
cumartesiler çılgın

annem bile ayırdı beyazı renklilerden
onada içerlendim içerlendim efendim
turuncu eflatunun boynuna sarılırken
lacivertler koynuma koynuma doluyordu
siyahların koynuna çırılçıplak giripte bembeyaz çıktığıma şahitti bütün renkler
kahverengi zeytinler kahkaha attığında çiçek verirdi dallar
biraz yağmurdan öpsem şımarırdı griler
ve uyandım sonunda
annem bile ayırdı beyazı renklilerden
pembe kızların oldu
mavi renk erkeklerin
kara kedi taşlandı ,uğursuzdur denildi
Kırmızı, beş kuruşla anıldı bunca sene
her çiçeğin rengine bir anlam yüklediler
iki kere iki beş .
beşten dört çıkarsan üç .
söz gelimi hesaplar .
kanıyor canım annem rengimimin ince fikri

28.07.2020

İbrahim Sezgin