SEVDA DEVRİMİ
avuçlarından açılan yeni bir hayat
ve şahsına has mânâların hatırlayamam unuttuklarımı nasıl da senleşiyor her şey hep o tasavvur ettiğim koku hangi yıldıza tutunsam bulurum seni özge yâr mahbub sevgili desen ki dön hiçbir şey değişmedi biraz kırışsa da yüzüm güzel bakar sana görür müyüm sanırsın en ufak kusuru hem değil midir aşk baştan başa en pespaye haliyle de olsa sevmek sevda devriminin kızıl uçlarında baktım öylece mehtaba tüm oklar gösterir seni bir yerden başlasam sana çıkacak yönüm ama tutamıyorum varlık ayinesini göz bebeklerimde gülüşünün şenliği vartalar ortasından parıldayan gelincik çiçeği hızla açar yapraklarını sana ve bürünüp kokuna göğsüme yerleşir yine döner bu devran anlık soluğuna kıvılcımlar atlar üstüne dağlarımdaki yoncanın ağaçlar kollarında meyveler sunar sana ve cennetini sunar yaradan ilk adımına dansımız ile ipekler içinde meyimiz sonsuza dek ruhumuzu sarmaya.. |