Adı Mahinûr 10
Adı Mahinûr idi zeytin gözlü güzelin
Öyle bir güzeldi ki mührü gibi ezelin Kaza bir kâbus gibi çökmüştü üzerime Sanki dikenli teller gerilmişti derime Keşke giç gitmeseydi miras için Mısır’a Bu muazzez sevdadan dert kalmazdı asıra Hemen yola koyuldum zaman şimşekten hızlı Kader bu karşı konmaz alnımızda yazılı Günlerce meczup gibi Mısır’a yol almıştım Gidene dek binlerce ümitlere dalmıştım Heyhât heyhât ki heyhât nafileydi gayretim Tam üç ay aramıştım bitmişti dirâyetim Ne deniz ses getirdi ne görmüştü birisi Bir türlü bulunmadı ne ölü ne dirisi Sonunda İstanbul’a mecbur kaldı dönüşüm O dönüşle başladı günden güne sönüşüm Ne günün rengi vardı ne gecenin ahengi Yeryüzünde bir bendim bensizliğimin dengi Kulaklarımda hâlâ mazinin çığlık sesi Yetiş yetiş diyordum kimsesizler kimsesi Günlerce devam etti evlerini tavâfım Binlerce hayâliyle çevriliydi etrâfım İki katlı evinin perdeleri solmuştu Yerine yalnızlığın çizgileri dolmuştu Bahçe duvarlarında sarmaşıklar susuzdu Fesleğenler perişan manolya uykusuzudu Yetim çocuk gibiydi ahşap konağın dili O eski şen günleri mahalleye vergili Emanettir diyerek önünde çöküyordum Çiçeklere su diye gözyaşı döküyordum Canlı ölü gibiydim azât gözlerin feri Gören bu mu diyordu o talihsiz Makberî ____Makberî |